tag:blogger.com,1999:blog-3899782835382525582024-02-07T06:08:27.781+03:00Mühendis Olma YolundaBazı Mühendislik öğrencileri için yararlı etkinlikler, raporlar, ders notları... Unknownnoreply@blogger.comBlogger12125tag:blogger.com,1999:blog-389978283538252558.post-70406713589773163502014-07-07T15:48:00.003+03:002014-07-07T15:48:34.797+03:00ANAYASA MAHKEMESİ, ÇED MUAFİYETİNİ DURDURDU<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="spot">
<span style="color: blue;">29.05.2013
tarihli ve 28661 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren
6486 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 12. maddesiyle,
9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununa aşağıdaki geçici madde
eklenerek büyük ve çevre için riskli projelere Çevresel Etki
Değerlendirmesi(ÇED) muafiyeti getiren yasa değişikliği hakkında Anayasa
Mahkemesi’nce 3/7/2014 tarihinde iptal kararı verildi.</span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Daha önce Danıştay`ca birkaç kez
iptal edilen geçici 3. Madde, bir iki ufak değişiklikle 2013 yılında
Çevre Kanunu`na Geçici 3. Madde olarak yerleştirilerek düzenlemye kanuni
güvence getirilmiş ve ‘görece` yargısal bir zırh sağlanmıştı. Yapılan
bu değişiklikle, 23/6/1997 tarihinden önce kamu yatırım programına
alınmış olup, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla planlama
aşaması geçmiş ve ihale süreci başlamış olan veya üretim veya işletmeye
başlamış olan projeler ile bunların gerçekleştirilmesi için zorunlu olan
yapı ve tesisler Çevresel Etki Değerlendirmesi kapsamı dışında kabul
edilmişti.Yatırımcılar ve uluslararası şirketlerin çevresel ve sosyal
maliyetleri üstlenmek istemedikleri için ÇED sürecinden muaf tutulmak
isteği nihayet Kanuna yerleştirilerek konuyu Danıştay`ın yetki alanından
çıkarmıştı.Değişiklik, çevre ve ekoloji hareketi avukatlarının girişimi
ile Anayasa Mahkemesi`ne taşınmıştı. Nihayet Anayasa Mahkemesi`nce
değişiklik ile ilgili bir karar verildi. Anayasa Mahkemesi 3/7/2014
tarihli toplantısında değişikliğin "planlama aşaması geçmiş ve ihale
süreci başlamış olan veya" ibaresini Anayasa`ya aykırı bularak ilgili
ifadenin iptaline karar verdi, değişiklik metninin diğer bölümlerinin
iptaline ilişkin talepleri ise reddetti.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>ÇED‘İN TARİHSEL SEYRİ</b></div>
<div style="text-align: justify;">
Çevresel
Etki Değerlendirmesi (ÇED) Kavramı, 09/08/1983 tarihli 2872 sayılı
Çevre Kanunu`nun 10.maddesi ile çevre mevzuatımıza girmiş ancak Kanunun
31. Maddesi uyarınca, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç
5 ay içerisinde çıkarılmasını emrettiği ÇED Yönetmeliği, ihmal ve
gecikmeler sonucu ancak 7/2/1993 tarihinde, yani yaklaşık 10 yıl sonra
yayınlanabilmişti. Yayınlanan ilk Yönetmeliğin Geçici 3. maddesi ile,
7/2/1993 tarihli ÇED Yönetmeliği yürürlüğe girmeden önce onay, ruhsat,
izin, kamulaştırma kararı alınmış projeler ÇED sürecinden muaf tutularak
bu 10 yıllık gecikmeden kaynaklanan ihmale yasal kılıf uydurularak 7
Şubat 1993 tarihinden önce uygulama projeleri onaylanmış veya Çevre
Mevzuatı ve diğer ilgili mevzuat uyarınca yetkili mercilerden izin,
ruhsat veya onay ya da kamulaştırma kararı alınmış veya ilgili mevzuat
gereğince yer seçimi yapılmış veya yatırım programına alınmış veya mevzi
imar planları onaylanmış faaliyetler çevresel etki değerlendirmesi
sürecinden muaf tutulmuştu.</div>
<div style="text-align: justify;">
2008
yılında Resmi Gazete‘de yayımlanan ÇED yönetmeliğine kadar bu madde 5
kez değiştirilmiş ve muafiyetin kapsamı sürekli arttırılmıştı. 2008
yılında bu yönetmeliğe Çevre Mühendisleri Odası dava açmış ve "7/2/1993
tarihli ve 21489 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanan Çevresel Etki
Değerlendirmesi Yönetmeliği`nden önce uygulama projeleri onaylanmış,
çevre mevzuatı ve ilgili diğer mevzuat uyarınca yetkili mercilerden
izin, ruhsat veya onay ya da kamulaştırma kararı alınmış, yatırım
programına alınmış, mevzi imar planları onaylanmış projeler"in ÇED
kapsamından muaf tutulmasına ilişkin yönetmelik değişikliğini iptal
ettirmişti.</div>
<div style="text-align: justify;">
Buna karşın, mahkeme
kararları uygulanmamış, 14 Nisan 2011 tarih 27905 sayılı Resmi Gazete`de
muafiyetle ilgili yeniden düzenleme yapılmıştı. Buna karşı da Ekoloji
Kolektifi ve Tarım Orkam Sen ile Çevre Mühendisleri Odası tarafından
davalar açılmış ve yürütmeyi durdurma kararı verilmiş; karar Ekoloji
Kolektifi ve Tarım Orkam Sen tarafından kamuoyuna duyurulmuştu Bu
kararın ardından Akkuyu Nükleer Santral Projesi ÇED kapsamına alınmak
zorunda kalındı. Fakat mahkeme kararının Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı‘na tebliğinden birkaçgün sonra yani 5.4.2013 tarihinde
muafiyet ile ilgili yeniden yönetmeliğe madde konuldu. Ekoloji Kolektifi
tarafından aynı gün yönetmeliğe dava açılınca muafiyet bu kez Yasa‘ya
konuldu ve 29.5.2013 tarihinde yasa değişikliği Resmi Gazete‘de
yayımlandı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL ETTİ</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: inherit;"><span>Çevre
ve ekoloji hareketi avukatlarının girişimi ile anamuhalefetpartisi
tarafından Anayasa Mahkemesi‘ne götürülen yasa değişikliği 3/7/2014
tarihli kararla Anayasa Mahkemesi`nce iptal edildi. Kararla ilgili
gerekçe önümüzdeki günlerde yayınlanacak ama Anayasa Mahkemesi`nin
çevrenin Korunmasıyla ilgili 15/1/2009 günlü, E:2006/99, K:2009/9
sayılı kararında da belirttiği gibi bir gerekçe ile iptal kararını
açıklaması bekleniyor. Bilindiği gibi Yüksek Mahkeme bu kararında
"günümüzde çevrenin kirlendikten veya bozulduktan sonra eski hale
getirilmesinin çok külfetli olması, hatta kimi durumlarda olanaksız
bulunması nedeniyle kirlenen çevreyi temizleme veya bozulan çevreyi
onarma yerine etkileri baştan önlemenin yöntemleri aranmaktadır. ÇED,
kalkınma ve ekonomik gelişme için yatırım ve faaliyetlerin, doğayı
tahrip etmeden ve çevreyi kirletmeden gerçekleştirilmesinde kullanılan
yöntemlerden birisidir. ÇED ile korunmaya çalışılan temel unsur, çevre
ve bu çevre ve bu çevre içerisindeki varlıklardır." şeklinde bir gerekçe
ile iptal kararı vermişti. </span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
Anayasa
Mahkemesi`nin kararından da anlaşılacağı üzere, yatırım projelerinin
niteliği ne olursa olsun bu projelerin ÇED süreci dışında tutulup
tutulmayacağı tartışması, projenin hangi tarihte yatırım kapsamına
alındığı ve hangi tarihte yatırıma başlanacağı tartışmasının ötesinde
anlamlar taşıdığı açıktır. Anayasa Mahkemesi`nin iptal kararı, doğa
varlıklarının nasıl korunacağı, çevresel bozulmaya yol açacağı kabul
edilen projelerle ilgili önlemlerin nasıl alınacağının belirlenmesi ile
ilgili olması nedeni ile yol gösterici bir karardır. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>DANIŞTAY DA MUAFİYET İLE İLGİLİ KARAR VERMİŞTİ</b></div>
<div style="text-align: justify;">
Danıştay
14. Dairesi de bir faaliyetin, yatırım programına alınmasını ÇED
kapsamına alınmaması için bir sebep olarak görmemiş, yatırım programına
alınmış olmak, bir projenin planlanmasının yapılmış olması ve planlanan
projeyle ilgili ihale sürecinin yapılması da aynı şekilde ÇED sürecinden
muafiyet sağlamak için gerekli koşullar olmadığı kararda açıklanmış,
ÇED sürecinin tam da, ekonomik yatırımın olabilirliği durumunda devreye
gireceğine vurgu yapılmıştır. </div>
<div style="text-align: justify;">
Anayasa
Mahkemesi kararları geriye yürümediği için uygulama aşamasına geçilmiş
3. için ÇED sürecinin işletilip işletilmeyeceği önümüzdeki günlerde
netlik kazanacak. Nitekim 3. Köprü ile ilgili açılan ihalenin iptali
kararlarında planlama aşaması geçmiş ve ihale süreci başlamış olması
gerekçe gösterilerek ihalenin iptali ile ilgili davalar reddedilmişti.
Bu konuda son kararı, daha önce geçici 3. Madde ile ilgili iptal
kararlarını veren ve halen yürürlükte olan 3/10/2013 tarihli ÇED
Yönetmeliği`nin geçici 2 ve 3. Maddeleri ile ilgili iptal davasını
görüşen Danıştay verecek. Ancak, Anayasa Mahkemesi kararı ile hukuka
aykırılığı açıkça tespit edilen bir hükme dayalı olarak muafiyeti
korunan 3. Köprü, Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu ve Ilısu barajı projesi
ve ÇEDsürecinden muaf tutulan pek çok proje için ÇEDsüreci işletilmek
zorunda olduğunun söylenmesi hatalı olmayacaktır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>ÇED SÜRECİNDEN MUAF PROJELERE HALKIN KATILIMI ENGELLENMEK İSTENDİ</b></div>
<div style="text-align: justify;">
Pek
çoğu uluslararası gündem olan ve yarattığı etkisi itibariyle
milyonlarca insanı ve milyarlarca canlıyı yakından ilgilendiren
projelere yıllardır muafiyet getirilerek karar alma sürecine halkın
katılımı engellenmek istenmişti. Özellikle Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu
projesi ÇED`den muaf tutulduğu için halkın katılımı toplantıları yerine
kredi kuruluşları için düzenlenen sosyal etki değerlendirme raporları
gereği göstermelik halk toplantıları yapılarak proje halka anlatılmaya
çalışılmıştı. Anayasa Mahkemesi‘nin bu kararından sonra çevresel
konularda karar alma sürecini zorlaştırmaya yönelik girişimlerin
Anayasal anlamda bir suç oluşturacağı da kabul edilmelidir.Nitekim,
İzmir ili Aliağa ilçesinde SocarPower Enerji Yatırımları A.Ş. tarafından
gerçekleştirilmesi planlanan "SocarPower Termik Santrali Entegre
Projesi (612,25 MWm/600MWe/ 1534,50 MWt)" ile ilgili olarak İzmir 3.
İdare Mahkemesi`nce verilen ara kararında yürütmenin durdurulması kararı
verilmesi gerektiği gerekçesi ile azlık oyu kullanan hakimin de
belirttiği gibi "ÇED sürecine karar verecek komisyonun görevleri
arasında, halkın katılımı toplantısının ‘usulüne‘ uygun yapılıp
yapılmadığının da denetlenmesi gerektiği, başka bir güne ertelenmeyen
halkın katılımı toplantısının ‘halkın bilgilenmek istemediği‘ için
toplantının yapılamadığına dair tutanak tutulmak suretiyle yapılmış
sayılarak sürece devam edilmesinin ÇED sürecinin halkın katılımı
toplantısı aşamasının yerine getirilmek suretiyle tamamlanmış
sayılamayacağı"nun da kabul edilmeye başlanacağı günler çok uzakta
değildir. Bu kararlar katılım hakkının peşinde mücadele eden
yurttaşların eseridir.</div>
<div style="text-align: justify;">
Anayasa‘nın 17.
ve 56. maddelerine aykırı bulunan düzenlemenin iptal edilmesinden elde
edilen kazanım ardından, çevre ve kent mücadelelerinde gönüllü çalışan
yurttaşlar ile çevre ve ekoloji hareketi avukatlarının da önümüzdeki
günlerde ivedi yargılama usulüne ilişkin düzenlemeyi de anamuhalefet
partisi üzerinde baskı kurarak Anayasa Mahkemesi`ne götüreceğe benziyor.
Bekleyip görelim…</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="http://www.kmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=1711&tipi=0&sube=0" target="_blank">http://www.kmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=1711&tipi=0&sube=0</a> </div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-389978283538252558.post-34452364659395146012014-05-16T18:45:00.003+03:002014-05-23T19:27:35.913+03:00SOMA MADEN KAZASI (!) HAKKINDA KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI HEYETİNİN 14-15-16 MAYIS TARİHLERİNDEKİ İNCELEME RAPORU<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<span style="color: #bababa;">Yayına Giriş Tarihi: <i>17.05.2014</i> Güncellenme Zamanı: <i>21.05.2014 18:21:29</i> Yayınlayan Birim: <i>GENEL MERKEZ</i></span><br />
<br />
<center>
<table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2" style="width: 730px;">
<tbody>
<tr>
<td align="center"><table bgcolor="#ebebeb" border="0" cellpadding="0" cellspacing="1"><tbody>
<tr><td align="right" bgcolor="#ffffff"><img alt="Güncellenme Zamanı: 21.05.2014 18:01:18" border="0" src="http://www.kmo.org.tr/resimler/bizden/1398_18_01_18.jpg" height="300" hspace="1" vspace="1" width="400" /></td></tr>
</tbody></table>
</td>
</tr>
<tr>
<td><br /></td>
</tr>
</tbody></table>
</center>
<center>
<table style="width: 80%px;">
<tbody>
<tr>
<td valign="top"></td>
<td><div class="spot">
<span style="color: #660000;">Manisa’ya bağlı Soma ilçesinde faaliyet yürüten
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye ait maden ocağında 13 Mayıs 2014
tarihinde meydana gelen facia üzerine Kimya Mühendisleri Odası Merkez ve
Şubeleri düzeyinde bir heyet oluşturarak bölgeye intikal edilmiştir. </span></div>
<div class="spot">
<br /></div>
</td>
</tr>
</tbody></table>
</center>
<div style="text-align: justify;">
14 Mayıs 2014 tarihinde öğleden
sonra bölgeye intikal eden heyetimiz ilk önce facianın yaşandığı maden
ocağı alanına giderek incelemelerde bulunmuştur. Yapılan incelemeler
kapsamında, ocakta mahsur kalan işçilerin arandığı galeri girişine
gidilerek; arama çalışmasına katılan kurtarma ekibindeki kişilerden
olaya dair bilgiler almış, yaşamını yitiren onlarca işçinin madenden
çıkartılarak ambulanslara taşınmalarına tanıklık edilmiştir. Kurtarma
ekiplerinde çalışan kişilerden alınan bilgilere göre, ocak girişinden
itibaren yaklaşık 100 metre mesafeye kadar olan kısımda, özel ve kamu
kurumlarına bağlı arama-kurtarma ekiplerinin çalışmalarını
sürdürebildiği ancak kayıp veya yaşamını yitirmiş işçilerin bulunduğu
100 metreden sonraki bölgelerdeki aramaların diğer madencilik
işletmelerinde çalışan ve maden özel arama tekniği üzerine özel eğitim
almış sivil ekiplerce yapıldığı belirtilmiştir. Olay yerinde
incelemelerde bulunan TMMOB Maden Mühendisleri Odası temsilcileri, arama
kurtarma ekipleri ve maden işçileri ile değerlendirilmelerde
bulunulmuş, facianın meydana geliş şekli ve ocak yapısı hakkında
bilgiler alınmıştır. Basından edinilen üretim planı üzerinden facianın
oluş şekli ve nedenleri incelenmiştir.</div>
<div style="text-align: justify;">
Ekibimizin
15 Mayıs saat 14.00`e kadar alanda yapmış olduğu incelemeler ve
bilgiler sonucunda aşağıda belirtilen tespitlere ulaşmıştır:</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- Ocaktaki yangının trafo ya da elektrik tesisatıyla ilgisi yoktur.</div>
<div style="text-align: justify;">
Aşağıdaki
üretim planında 1 numara ile işaretlediğimiz bölge ocak girişini, 2
numaralı bölge nefeslik olarak adlandırılan havalandırma girişini, 3
numara ile gösterdiğimiz bölge havalandırma fanının yaklaşık konumunu
göstermektedir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
<img alt="r1" src="http://kmo.org.tr/resimler/bizden/1399_18_12_27.jpg" height="300" title="undefined" width="400" /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- Edinilen bilgilere göre; üretim planında kırmızı ile işaretlediğimiz
noktada başlangıcı bulunan ve artık kullanılması durdurulduğu söylenen
ayağın içerisindeki içten yanma sebebiyle oluşan CO (karbonmonoksit)
gazının, ayağın galeri ile temasını kesen bariyerin yıkılması sonucu tüm
galeriye yayılması ve galeri içerisindeki sensörlerden CO oranının
yükseldiği tespit edilmesi üzerine içerideki oksijen miktarını artırmak
amacıyla havalandırma kapasitesinin artırılması sebebiyle içten yanma
alevli yanmaya dönüşmüştür.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<img alt="r2" src="http://kmo.org.tr/resimler/bizden/1400_18_12_46.jpg" height="300" title="undefined" width="400" /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
-
Edinilen bilgilere göre; yeterince oksijenlenmeme sonucu yanma
reaksiyonunun bir ürünü olan CO gazının ölümcül etkisinden işçilerin
daha az etkilenmesi amacıyla yine aşağıdaki üretim planında yeşil ile
işaretlenen doğrultuda havalandırma yönü değiştirilmiştir. Bu sayede
oluşan CO dışarı tahliye edilmiş ve mor renkle işaretlenen bölümde
bulunan yaklaşık 90 işçinin sağ olarak dışarı çıkarılması sağlanmıştır. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<img alt="r3" src="http://kmo.org.tr/resimler/bizden/1401_18_13_02.jpg" height="300" title="undefined" width="400" /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
-
Ancak CO zehirlenmelerinin önüne geçmek amacıyla yapılan havalandırma
çalışmaları yangının aşağıdaki şekilde siyah renkte işaretlenen bölüme
doğru hızlıca ilerlemesine neden olduğu söylenmiştir. Bundan dolayı
aşağıdaki şekilde beyaz ile işaretlenen bölgedeki işçilerin giriş-çıkış
yollarının kapandığı düşünülmektedir. Bu sebeple anılan bölgede bulunan
işçilerin tamamı yaşamını yitirmiştir. Bu bölgede mahsur kalan işçileri
arama çalışması saat 23.00 sularında tamamlanmıştır. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<img alt="r4" src="http://kmo.org.tr/resimler/bizden/1402_18_13_19.jpg" height="300" title="undefined" width="400" /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
-
Yangının devam ettiği, aşağıda sarı ile işaretlenen bölgeye alevlerin
etkisi ve bariyerdeki göçük sebebiyle ulaşılamadığı bilgisi arama
kurtarma ekiplerinde çalışanlar tarafından verilmiştir. Bu sebeple yeni
bir bariyer yapılmasına ilişkin çalışmalar başlatılmıştır. Bu çalışma 15
Mayıs 2014 günü öğle saatlerine kadar tamamlanamamıştır. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<img alt="r5" src="http://kmo.org.tr/resimler/bizden/1403_18_13_33.jpg" height="300" title="undefined" width="400" /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
-
Bariyer yapıldıktan sonra havalandırma yönü yeniden normal haline
çevrilmiş ve arama-kurtarma çalışmaları bir kez daha başlatılmıştır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
-
Arama-kurtarma çalışmalarının başlamasından çok kısa bir süre sonra bu
kez ocakta kullanılan su sisteminin tahliyesi için çalışan pompalara
elektrik verilememesi sebebiyle ocaktaki su seviyesinin yükselmeye
başlamasıyla birlikte (yaklaşık 30 cm), çalışmaların yeniden
durdurulduğu öğrenilmiştir. Bu durum bölgede çalışma yürüten uzmanlar
tarafından, artık yaşıyor olma olasılığı çok düşük olan işçilerin cansız
bedenlerinin su altında kalmış olduğu şeklinde yorumlanmıştır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>TESPİT EDİLMESİNE İHTİYAÇ DUYULAN HUSUSLAR: </b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>1)</b><span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Kömür
yanmasına bağlı olarak başlayan yangının ortaya çıkmasına, işverenin
kapalı olan maden galerisinden kömür çıkartması nedeniyle olmuş
olabileceği ihtimalinin ivedi olarak tespit edilmesi gerekir. Şirketin
çıkardığı kömürün devlet tarafından alım garantisinin olduğu yönündeki
açıklamalar, daha fazla kömür çıkartmaya yönelik bir şirket politikasını
tetiklemiştir. Bu durumun sonucunda yangının başlama ihtimali olarak,
TKİ tarafından işlenmiş eski galerilere şirket tarafından girilerek bu
alandan kömür çıkartılıp çıkartılmadığı hususunun tespit edilmesi
gerekir. Çünkü eski galerilerde kömür yanması devam etmekte olduğundan,
yangın söndürülmeden ve gerekli izinler alınmadan bu alanlara girilmesi
söz konusu olamaz. İzinsiz ve kontrolsüz bir biçimde bu ocaklara
girilmesine bağlı olarak kapalı galeri sistemlerinin çökmesi sonucunda
yanan kömürün meydana getirdiği karbonmonoksitin kısa sürede madenin
bütününe yayılmasına yol açan bir durumun söz konusu olup olmadığının
tespit ettirilmesi gerekir.</div>
<div style="text-align: justify;">
Bu
tespitin TMMOB içerisindeki ilgili odalar tarafından gerçekleştirilmesi
mümkün olabilecektir. Ancak 15 Mayıs 2014 günü, yangının söndürülemediği
gerekçesiyle madenin yangın çıkan kısmına su basılarak yangının
söndürülebileceğine ilişkin basına yansıyan şirket yaklaşımı, delillerin
ortadan kaldırılması sonucunu da beraberinde getirecektir.</div>
<div style="text-align: justify;">
Maden
sahasında ortaya çıkan yangının elektrik trafosu kaynaklı olduğu
öncelikle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı tarafından dillendirilmiştir.
Bu bilginin doğru olmadığı şirket tarafından yapılan basın
açıklamasıyla ortaya çıkmış ve kesinleşmiştir. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı ise işverenin iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini
aldığını, idarenin de denetimleri yaptığını ifade etmişancak yangının
ortaya çıkış sebebine değinmemiştir. Bu açıklamalar ışığında Soma Kömür
İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen alanda yukarıda tespitini talep
ettiğimiz hususun aydınlatılması gerekmektedir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>2)</b><span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Maden
sahasında bulunan imalathane niteliğinde olmayan kapalı galerilere
müdahale yapıldıysa, bu alanlara yapılan müdahalenin işveren tarafından
işyeri açma ve çalışma ruhsatına tabi olup olmadığının izah edilmesi
gerekir. İşveren, TKİ tarafından maden ruhsatlı alanda işyeri açma ve
çalışma ruhsatı alarak yürüttüğü faaliyeti kapsamında, çalışma
ruhsatında belirli olan alandan daha fazla bir alanda çalışma yürütmüş
müdür? Bu konunun hem mahkemeler hem savcılık hem de yasama organı
düzeyinde araştırılması, bu konuda bağımsız araştırma raporları
oluşturulması gerekir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>3)</b><span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>TKİ
ruhsatlı bir alanda, işyeri açma ve çalışma ruhsatı alarak faaliyet
yürüten şirketin "kömür yanması" nedeniyle ortaya çıktığını kabul ettiği
yangının, kapalı galeri sistemlerinden başlayıp; madenin tümüne yayılıp
yayılmadığı, maden sahasında aşırı üretimi tetikleyen sebeplerin ortaya
konulması, önümüzdeki günlerde TMMOB öncülüğünde yayınlayacağımız
Teknik Rapor için önemli olacaktır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>4)</b><span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>Bu
noktada, kazanın ortaya çıkmasına yol açan süreçle ilgili idarenin
elindeki tüm denetim raporlarının, şirketin elinde bulunan işyeriyle
ilgili tüm kayıtların kamuoyuyla paylaşılması yaşanılan acının
sorumluluk ve kamuoyu denetimiyle telafi edilmesine yol açacak ilk
adımlardan birisi olacaktır.</div>
<div style="text-align: justify;">
Basına ve Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 17.05.2014</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><b>Kimya Mühendisleri Odası<br />Yönetim Kurulu </b></span><br />
<br />
<a href="http://www.kmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=1642&tipi=0&sube=0" target="_blank">http://www.kmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=1642&tipi=0&sube=0</a><br />
<br />
<span style="font-size: small;"> </span><b><span style="font-size: 8pt;"> </span></b></div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-389978283538252558.post-9299809518213791542014-05-15T17:26:00.001+03:002014-05-23T00:21:27.760+03:00SOMA FACİASI<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjEgMuXzFoZDvUeOgJZvTy869ShgtV1B_XJ7ps92tUk-EbD4T3Y4MZBroXgfGQOsMgTdkgmflM5dj3d17E8tWJFROA2VkPX_jSmUB0f16iTJsSkADeLTRIxDXcCHVWfz76oZB-zv4N4nYU/s1600/blogger-image-1322566547.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjEgMuXzFoZDvUeOgJZvTy869ShgtV1B_XJ7ps92tUk-EbD4T3Y4MZBroXgfGQOsMgTdkgmflM5dj3d17E8tWJFROA2VkPX_jSmUB0f16iTJsSkADeLTRIxDXcCHVWfz76oZB-zv4N4nYU/s1600/blogger-image-1322566547.jpg" /></a></div>
<br />
<br />
İşçisine değer vermeyen bir ülke olarak, işçi sağlığına ve iş güvenliğine hiç dikkat etmiyoruz ve bu işçilerin kaderi diyerek böyle katliamları küçümsüyor ve olağanlaştırıyoruz. Hiç kimsenin canı, korumalarla gezenlerin canından daha değersiz değildir. Bu olay ne kazadır ne de kaderdir, bu olay cinayettir!</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-389978283538252558.post-83284700351876097212014-05-15T16:56:00.000+03:002014-05-23T00:21:40.004+03:00SOMA FACİASI NEDENİYLE ODALARDAN AÇIKLAMALAR<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="b2">
<br /></div>
<table border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" style="width: 100%px;">
<tbody>
<tr>
<td valign="top"><div align="right" class="sup_menu">
<span style="color: #666666;"><span style="color: #444444;">Yayına Giriş Tarihi: <i>14.05.2014</i><br />Güncellenme Zamanı: <i>15.05.2014 13:28:59</i> </span> </span></div>
</td>
</tr>
<tr>
<td height="20" valign="top"><div align="right" class="sup_menu">
</div>
<div class="addthis_toolbox addthis_default_style ">
</div>
</td>
</tr>
</tbody></table>
<table border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" style="width: 100%px;">
<tbody>
<tr>
<td width="176"></td>
<td><table cellpadding="2" style="width: 100%px;">
<tbody>
<tr>
<td><div class="spot">
<span style="color: #990000;">Çevre Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri
Odası, Gemi Makinaları İşletme Mühendisleri Odası, Gemi Mühendisleri
Odası, Gıda Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeofizik
Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri
Odası, Makina Mühendisleri Odası, Metalurji Mühendisleri Odası, Mimarlar
Odası, Peyzaj Mimarları Odası, Şehir Plancıları Odası, Ziraat
Mühendisleri Odası Soma`da yaşanan faciaya ilişkin 14 Mayıs 2014
tarihinde birer basın açıklaması yaptı.</span></div>
</td>
</tr>
</tbody></table>
</td>
</tr>
</tbody></table>
<div align="center">
<br />
<b>ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI</b></div>
<div align="center">
<b>YASTAYIZ!</b></div>
Manisa, Soma`da yaşanan acı faciadan dolayı yaşamını yitiren tüm emekçilere Allah`tan rahmet ve halkımıza sabır dileriz.<br />
Yıllardır
ülkemizde yaşanan iş cinayetlerinden ders çıkarılmadığı, mevzuatın,
sendikal örgütlülüğün, risk ve afet yönetimlerinin sağlıklı olmadığı ne
yazık ki bir kez daha, büyük bir facia ile ortaya çıkmıştır.<br />
Bugün
"ulusal yas" ilan edilmeli, belleklere kazınmalı ve iş cinayetlerinin
yaşanmaması için alınacak önlemler biran önce sendikaların, meslek
odalarının katılımı ile kamu yararı gözeten bir perspektifle
belirlenerek hayata geçirilmelidir.<br />
Soma`daki facia,
Mersin-Akkuyu`da ve Sinop`ta yaşanabilecek olası bir nükleer santral
faciasında ne kadar büyük bir felaketle karşı karşıya kalabileceğimizi
de göstermektedir.<br />
Artık afeti yöneten değil, riski yöneten bir yaklaşımın ülkemizin her köşesinde biran önce hayata geçirilmesi gerekmektedir.<br />
Odamız, bilim-emek ekseninde, Türk Mühendis, Mimar Odaları Birliği`nin (TMMOB) parçası olarak sürecin takipçisi olacaktır.<br />
<b>TMMOB Çevre Mühendisleri Odası</b><br />
<br />
<br />
<br />
<div align="center">
<b>ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI</b></div>
<div align="center">
<b> KAZA DEĞİL, KATLİAM!</b></div>
Soma
Eynez Karanlık Dere`deki özel Soma Kömür İşletmeleri`nde katliam
yaşanıyor. Trafo patlaması gerekçesiyle açıklanan faciada kaybettiğimiz
canların sayısı 200`ü aşarken, yüzlerce işçinin de halen madende
olduğunu biliyoruz. Öncelikle yitirdiğimiz canlar için başsağlığı ve
50`yi aşkın yaralımızın da en kısa sürede sağlıklarına kavuşmasını
diliyoruz. Yeraltında bekleyen yüzlerce işçimizin de gün ışığına canlı
olarak çıkarılabilmesini umut ediyoruz.<br />
Hükümetin ve şirket
yetkililerin madendeki kişi sayısından, ölüm ve yaralıların sayısına
varıncaya kadar gerçekleri halktan gizleme çabasını kınıyoruz. Facianın
boyutları, gizleme ve saklama çabalarına karşın her geçen saat büyürken;
Soma`daki madenlerdeki kötü duruma ilişkin Meclis`te 6 ay önce verilmiş
araştırma önergesinin 20 gün önce görüşüldüğü ve hükümetin dikkate
almadığı da ortaya çıkmıştır.<br />
Facianın nedenine ilişkin iddialar
ise kaosu derinleştirmektedir. Trafo patlaması nedeniyle facianın
yaşandığına ilişkin açıklamalar kafa karışıklığını artırmıştır.
Trafoların yüksek güvenlikli standartlara uygun olarak yapılması
gerektiği, trafonun patlama ihtimalinin çok düşük olduğu, trafo patlasa
dahi yangına karşı izole edilmiş beton korumaya sahip olması gerektiği
elimizdeki teknik bilgilerdir. Ayrıca ocakta kullanılan elektrik
tesisatının ve ekipmanlarının ATEX sertifikalı exproof (alev sızdırmaz)
olması gerekmektedir. Trafoların da exproof d tipi koruma tertibatlı
olarak seçilmesi, kuru tip transformatör kullanılması gerekmektedir. Bu
bilgiler ışığında trafonun patlaması ve yangın çıkması söz konusu ise
bunun bir kaza olduğunu söylemek mümkün değildir.<br />
<b>EMO Heyeti`nin İlk İncelemeleri</b><br />
EMO
Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil ve EMO İzmir Şube Yönetim Kurulu
Başkanı Mahir Ulutaş`ın da yer aldığı Odamızdan bir heyet, bilgi almak
üzere maden ocağına gitmiştir. Madende eski ocak olarak tabir edilen
mekânda, kömürün yanması ve geçici göçük meydana gelmesinin ardından
işçilerin bulunduğu alanda yoğun karbonmonoksit birikmesi olduğu yönünde
bilgiler bize ulaşmıştır. Ayrıca hava tahliye sisteminde aksaklıklar
olduğu, mekanik olarak yönlendirme yapıldığı, otomasyon sisteminin
yeterli olmadığı da öğrenilmiştir.<br />
Heyetin yaptığı ilk
incelemelerde; tesiste çalışan elektrik, makina ve maden mühendisleri
ile maden işçilerinden edinilen ilk bilgilere göre ocağın yaklaşık 700.
metrelerinde kömür yangını ve yangından kaynaklı kısmi göçük oluştuğu,
taze hava sağlayan fanların etkisiyle yangının duman etkisinin
yayıldığı, uzun süre sonra fanların çalışma yönlerinin ancak
değiştirilebildiği, bu arada çok sayıda işçinin yayılan duman ve
yangından etkilendiği (yanık ve zehirlenme) yangının kamuoyuna yansıyan
ilk açıklamalarda olduğu gibi elektrik kaynaklı olmadığı bilgileri
edinilmiştir.<br />
Edinilen bilgilere göre, maden içerisinde
zehirleyici ve patlayıcı gazları algılayacak ve havalandırma
sistemlerini yönetecek sistemlerin yetersiz ve eski olduğu, kömürün
içten içe yanmasıyla başladığı tahmin edilen bu yangının ortaya
çıkardığı karbonmonoksit, karbondioksit ve metan gazlarının ölümcül
etkisi nedeniyle şu ana kadar ifade edilen rakamlarla 205 ölüm olayının
gerçekleştiği, bu sayının içerideki işçilerin kurtarılmasındaki zorluk
göz önüne alındığında daha da artabileceği öngörülmektedir.<br />
Asansörlerin
çalışmamasının kurtarma faaliyetlerini güçleştirdiği bilinmektedir.
Asansörlerin de yangın olsa bile yedek bir güç kaynağı ile çalışabilir
durumda olması gerekmektedir. 2007 yılına kadar Ege Linyit İşletmeleri
adı altında kamuya ait bir devlet kuruluşunca işletilen bu tesisin yer
altı işleme kısmının özelleştirildiği ve taşeronlaştırıldığı, önce Park
Holding`e devredildiği, sonrasında ise Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. adı
altında bir şirket tarafından işletilmeye başlandığı bilinmektedir.<br />
Ayrıca
ilk işletmeci firmanın tesisteki riskleri göze alamadığı için bir yıl
sonra işi bıraktığı, bu süreçten sonra mevcut firmanın tesisi işletmeye
başladığı alt taşeronlarla birlikte binlerce işçinin tesiste çalıştığı
bilgisi edinilmiştir.<br />
Bu katliamın temel sorumlusu 13 yıldır
uyguladığı politikalarla maden ve enerji alanında yürüttüğü
özelleştirme, serbestleştirme ve kamunun içinin boşaltılması
yöntemleriyle çalışanları kar hırsı karşısında güvencesiz bırakan AKP
iktidarıdır. Özelleştirme, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma,
sendikaları çalışanların değil iktidarın ve işverenlerin sesi haline
getirme, denetimleri kaldırma, iş güvencesini yok etme bu yaşanan
katliamın temel nedenidir. Günlüğü 40 liraya insanlar yeraltında
güvencesiz bir şekilde çalışmak zorunda bırakılmaktadır. Madenlerde 18
yaş altında çalışma yasağı olmasına karşın madenden 15 yaşında Kemal
Yıldız`ın cansız bedeni çıkarılmaktadır. Acımız çok büyüktür.
Gözyaşlarımız sadece yitirdiğimiz canlar için değildir. Göz göre göre
yaşanan bu katliamların engellenememiş olması nedeniyle de acımız
büyüktür. Bugüne kadar yaptığımız uyarıların dikkate alınmaması
nedeniyle de acımız büyüktür.<br />
Denetimlerin yapıldığı, bu maden
ocağının çok iyi donanımlı olduğu, 1 saat önce denetim yapılsa bile kaza
yaşanabileceği gibi söylemlerle katliamın üzeri örtülmeye
çalışılmaktadır. Bu yaklaşımların tümü canların tekrar öldürülmesi, yeni
ölümlere göz kırpılması anlamına gelmektedir. Bu büyük katliamın
ardından tüm sorumluların yargı önüne çıkarılması, ölen canların
hesabının sorulması gerekmektedir. Nükleer santrallarla ilgili olarak,
bekârlığın daha tehlikeli olduğu yönünde açıklama yapabilen Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız`ın siyasi sorumluluğunu üstlendiği
can ve mal güvenliğiyle ilgili yüksek düzeyde hassasiyet içeren bir
alanda güvenlik kültürüne sahip olmadığı çok açıktır. İşçi sağlığı ve iş
güvenliği ile ilgili mevzuatta son yıllarda yaşanan keşmekeşin siyasi
sorumluluğunu ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik
taşımaktadır. Çalışma yaşamıyla ilgili gerekli kamusal güvenlik ve
denetimleri almakta kusurları bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik başta
olmak üzere sorumluluğu bulunan tüm yetkilileri istifaya davet ediyoruz.<br />
Tüm halkımızın başı sağ olsun.<br />
<br />
<b>ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI</b><br />
<b>44. DÖNEM YÖNETİM KURULU</b><br />
<b>14 MAYIS 2014</b><br />
<b> </b><br />
<b> </b><br />
<div align="center">
<br />
<b>GEMİMO: BASINA VE KAMUOYUNUN DİKKATİNE;</b></div>
<div id="yui_3_16_0_1_1400151950775_25478">
13.05.2014
tarihinde Soma‘da gerçekleşen facia sonrası hayatını yitiren maden
işçilerinin yakınlarına, Manisa ve tüm Türk halkına baş sağlığı diler,
GEMIMO olarak acılarını paylaştığımızı bildirmek isteriz. </div>
<div id="yui_3_16_0_1_1400151950775_25480">
Manisa‘nın
Soma ilçesinde özel bir işletmeye ait maden ocağında 13 Mayıs 2014
tarihinde trafo patlaması neden olduğu yangın sebebiyle meydana gelen
elim kazada, şimdiye kadar 200‘ü aşkın maden işçisi hayatını kaybetmiş,
100‘ü aşkın işçi yaralanmış, madende kalan işçilerin sayısı henüz
belirlenememiş ve isçilerin akıbeti hakkında net bilgi alınamamaktadır.</div>
<div id="yui_3_16_0_1_1400151950775_25482">
Soma‘daki
yaşanan insanlık dramı geçmişte yaşanan ihmaller ve sorumsuzluklar
zincirinin, Türkiye‘deki genel dramın son parçası olmakla birlikte
yalan, dolan, kumpas, tezgah ve çok iyi kurgulanmış bir illüzyon olarak
dramların burada bitmeyeceğini, daha nicelerini yaşama olasılığımızın
çok yüksek olduğunu bize açıkça göstermektedir.</div>
<div id="yui_3_16_0_1_1400151950775_25483">
Öncelikle
Türk halkını bu illüzyonun bir parçası olmaktan kurtarmak
gerekmektedir. Bu başarılamazsa daha nice insanlık dramlarının yaşanması
kaçınılmaz olacaktır. </div>
<div id="yui_3_16_0_1_1400151950775_25493">
Bu
faciada da görüldüğü gibi doymak bilmeyen kapitalizmin aşırı kar hırsı
insan hayatını hiçe saymaktadır. İnsan hayatının önemsizleştirilip
paranın öne çıktığı sistemlerde bu çok olağandır. Mevcut sistemin
emniyetli hale getirilmesi ancak; ilgili bilim kuruluşlarının, odalar ve
sivil toplum kuruluşlarının etkin hale getirilmesi ile mümkündür.</div>
<div id="yui_3_16_0_1_1400151950775_25485">
Kamu
mallarını talan misyonuyla hareketle bir yandaş kuruluşa özelleştirme
adıyla devir edilen Soma maden ocağın da 200 ü aşkın kişinin ölümüyle
sonuçlanan üzücü kaza herkesin yüreğini dağlamıştır</div>
Bu
özelleştirmeye karşı çıkan Tmmob, dikkate alınmamıştır. Özelleştirme
sonrası sorunların meclise taşınmasına iktidar tarafından engel
olunmuştur. İktidara bu kadar yakin bir işletmenin nasıl denetleneceği
kamuoyunca iyi bilinmektedir.<br />
Eğer meclis soruşturma önergesini
kabul etseydi bu facia belki de oluşmazdı, dolayısıyla soruşturmaya
"hayır" diyen milletvekillerinin vicdanlarda zehirlenmiştir.
sorumluluklarının soruşturulması gerektiği inancındayız<br />
Yetkililerin iş kazalarını doğal karşılayıp 150 yıl önceki kazaları örnek vermesi esefle karşılıyoruz<br />
Tmmob Gemimo olarak soruyoruz. İktidarların mühendislerle işbirliği yapması için daha kaç can gerekiyor?<br />
Bu
bir kaza değildir diyor, yaşanılan ve yaşanması muhtemel bu gibi elim
olayların yaşanılmaması adına sessiz kalınmaması gerekliliğini özellikle
vurguluyor ve bu yaşanılan vahşetin sorumluları hakkında bir an önce
yasal yolların açılmasını temenni ediyoruz.<br />
Yaşanılan bu büyük acı
nedeniyle tekrar tüm Türk halkı gibi, acıyı yüreğimizde hissederek
kaybettiğimiz emekçileri saygı ile anıyor, ailelerine başsağlığı, ocakta
mahsur kalan emekçilerin bir an önce kurtarılmalarını ve yaralıların
sağlığına kavuşmalarını ve bu gibi acıların bir daha yaşanmamasını
diliyoruz.<br />
Maden kazası madencilerin kaderi olmamalı, vadesi gelmeden ölmek emekçilerin kaderi olmamalıdır.<br />
Ocakların yanması için, ocaklar sönmemelidir.<br />
<br />
<b>Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası<br />Yönetim Kurulu </b><br />
<br />
<br />
<div align="center">
<br />
<b>GMO: Bugün Maden Emekçilerinin ve Hepimizin Kara Günüdür</b></div>
<div align="left" id="yui_3_16_0_1_1400151950775_39706">
Manisa‘nın
Soma ilçesinde özel bir şirkete ait kömür ocağında 13 Mayıs 2014
tarihinde meydana gelen kazada, şimdiye kadar 200‘ü aşkın maden işçisi
hayatını kaybetmiş, 100‘ü aşkın işçi çeşitli derecelerde yaralanmış,
yüzlerce işçiden ise henüz haber alınamamıştır.</div>
<div id="yui_3_16_0_1_1400151950775_39807">
Yaşadığımız
bu büyük acı nedeniyle kaybettiğimiz yurttaşlarımızı saygı ile anıyor,
ailelerine ve toplumumuza başsağlığı, maden ocağında mahsur kalan
emekçilerin bir an önce kurtarılmalarını ve yaralıların sağlığına
kavuşmalarını diliyoruz.</div>
<b>Kaza Değil İş Cinayeti, Facia değil Katliam !</b><br />
Bilinen
bir gerçektir ki yıllarca kamu eliyle üretimin yapıldığı bu sahalar,
özel sektöre devredildikten sonra iş kazalarında patlama yaşanmıştır.
Kazalarda yaşanan bu artış ve yiten canlar, özelleştirme ve denetimsiz
taşeron sisteminin devletin politikası haline gelmesinin bir ürünüdür ve
"iş güvenliği ve işçi sağlığı" önlemlerinin bir maliyet unsuru olarak
görülmesi ve aşırı üretim zorlamasının üzücü sonucudur.<br />
<div id="yui_3_16_0_1_1400151950775_39813">
Çok
sık iş kazalarının yaşandığı ve kazaların adeta seri iş cinayetlerine
dönüştüğü, 12 bin maden işçisinin çalıştığı Soma‘da bu tür iş
kazalarından kurtarılan işçilerin tedavisine dönük devlet tarafından
yapılmış özel bir sağlık birimi dahi bulunmamaktadır. Yanık Ünitesi de
bulunmayanlar arasında yer almaktadır.</div>
<div id="yui_3_16_0_1_1400151950775_39818">
Yoğun
birikim ve deneyime sahip olan kurum ve kuruluşlar yerine üretimin,
teknik ve alt yapı olarak yetersiz, deneyim ve uzmanlaşmanın olmadığı
kişi ve şirketlere bırakılması, buna ek olarak kamusal denetimin de
yeterli ve etkin bir biçimde yapılamaması, iş cinayetlerinin ve
ölümlerin misli olarak artmasına neden olmuştur. Yaşadığımız bu olay
bunu bize bir kez daha göstermiştir.</div>
<b>15 yaşında, madendeydi !</b><br />
Geçen hafta <a href="http://www.isgdosya.com/kategori/yasatuzukyonetmelik/" target="_blank">resmi gazete</a>‘de
yayınlanan düzenlemeyle 16 yaşından gün almış çocukların artık ağır
işlerde çalıştırılması yasal hale getirildi. Çocukları patronlara ucuz
iş gücü olarak sunan, gözünü para hırsı bürümüş, ülkemizin tüm
değerlerini "sıfırlama" peşinde olanlar<br />
TBMM de Manisa‘daki iş
cinayetlerini araştırmak için verilen sonu önergesini reddeden
milletvekilleri derhal bu yaptıklarının hesabını vermelidirler.<br />
<b>Bu ölümler kader değildir!</b><br />
Sayın bakanımıza, "madende kaç işçi çalışıyor" diye sorulduğunda cevap veremiyor!<br />
Türkiye tarihinin en büyük iş cinayetlerinden biri yaşanırken, ölü sayısı gizleniyor ve biz seyrediyoruz!<br />
Suçlu kim?<br />
Hepimiz suçluyuz.<br />
Yalnız, bu cinayetlere Kim KADER Kim ALINYAZISI diyorsa bilin ki baş suçlu odur !<br />
<div id="yui_3_16_0_1_1400151950775_39824">
Soma‘da
iş cinayetine kurban edilen emekçileri bir kez daha saygı ile anıyor,
kurtarma ve yaraların sarılmasını, sorumlular hakkında soruşturmaların
biran önce tamamlanmasını bekliyoruz.</div>
<div id="yui_3_16_0_1_1400151950775_39829">
Değerli kamuoyumuza saygı ile duyurulur.</div>
<div id="yui_3_16_0_1_1400151950775_39831">
<br /></div>
<div id="yui_3_16_0_1_1400151950775_39833">
<b>Gemi Mühendisleri Odası</b><b>44. Dönem Yönetim Kurulu</b></div>
<div id="yui_3_16_0_1_1400151950775_39837">
<br /></div>
<br />
<br />
<div align="center">
<b>GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI</b><b>SOMA‘DA YAŞANAN KAZA MIYDI?</b></div>
<br />
13 Mayıs 2014 Salı günü Manisa Soma`da meydana gelen maden faciasına iş kazası demek ne kadar doğru olur?<br />
Sonuç; felaket!<br />
An
itibariyle iki yüz otuz iki madencinin cenazesinin çıkarıldığı, bir o
kadar işçinin içeride yaşamını kaybettiği bölgede bulunanlar tarafından
rapor edilmektedir.<br />
Yaşamını yitirenlerin içlerinde maden mühendisi meslektaşlarımızın olduğu bu felakete seyirci kalınamaz.<br />
Dünya
madencilik tarihinde maden işleme teknolojisi ile değil de verilen
kayıpların rakamsal büyüklüğü ile yine en ön sıralarda yer aldık.<br />
Yüreğimiz yanıyor.<br />
Sefalet
ücretleriyle çalışıp evine ekmek götürme derdinde olan bu emekçilerin
iş güvenliği ile ilgili tedbirlerin nasıl alınmadığını, yapılan
ihmallerin ne boyuta geldiğini ülke olarak bir kez daha gördük.<br />
Özelleştirme
ve taşeronlaştırmanın sonucu madende çalıştırılmaması gereken çocuk
yaştakilerin bile çalıştırıldığı, işçi sağlığı ve iş güvenliği
kurallarına uyulmaksızın çalışanların bu güvensiz ocaklara sokulduğu,
yapılacak denetimlerin önceden haber verilerek usulüne uygun olmadan
gelişigüzel yapıldığı, denetim mekanizmasının sağlıklı işletilmediği,
günü kurtarmaya yönelik palyatif çözümlerle geçiştirilmeye çalışıldığı,
"kalan sağların bizlerin olacağı" mantığı ile bu felakete davetiye
çıkarılmıştır.<br />
Bu konuda sorumluluğu olan kurum ya da kişilerin
yapılacak incelemelerle acilen ortaya çıkarılıp, haklarında gerekli
hukuki süreç başlatılmalıdır.<br />
Bir insan yaşamının bu kadar ucuz
olmayacağını başta siyasiler olmak üzere konu özelinde sorumluluğu olan
herkese hatırlatmak gerekir.<br />
Türkiye madenciliği bir büyük kayıp
daha vermiştir. Bu kayıp TMMOB‘nin kaybı, bu kayıp Gıda Mühendisleri
Odası‘nın kaybı, bu kayıp bütün insanlığın kaybıdır.<br />
Yapılacak
bilimsel ve teknik çalışmalarla sadece maden ocaklarındaki değil tüm iş
kazalarının (cinayetlerinin) önüne geçilebileceği unutulmamalıdır.<br />
Bu
faciada yaşamını yitirenlere Allah‘tan rahmet, kederli ailelerine
başsağlığı, yaralı olarak kurtulanlara acil şifa ile geçmiş olsun
dileklerimizi paylaşıyoruz.<br />
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası olarak
yaşanan bu felaketten gerekli derslerin çıkarılmasını ve bu yaşanan
facianın son olmasını diliyoruz.<br />
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.<br />
<b>TMMOB Gıda Mühendisleri Odası</b><br />
<b>10. Dönem Yönetim Kurulu</b><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<div align="center">
<b>İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI</b></div>
<div align="center">
<b>İŞ KAZASI DEĞİL, DÜPEDÜZ KATLİAM</b></div>
Manisa
Soma`da meydana gelen maden kazasında ilk belirlemelere göre 200`den
fazla işçi yaşamını yitirdi. Çok sayıda yaralı bulunuyor. Halen
ulaşılamayan yüzlerce işçi olduğundan söz ediliyor.<br />
Acımız çok
büyük, acımız tarif edilemeyecek kadar derin. Ne yazık ki Türkiye yine
bir iş kazası neticesinde yüzlerce canını kaybetti.<br />
Üzüntümüzü ve kızgınlığımızı kelimelere dökmenin zorluğunu yaşıyoruz.<br />
Üzüntülü
ve kızgınız. Çünkü insan hayatının bu kadar değersiz olduğu bir başka
ülke olduğundan emin değiliz. Ne söylesek, kifayetsiz kalacaktır.
Yüzlerce maden işçisini diri diri toprağa gömen bir ülkenin iflah olması
nasıl mümkün değilse, bu acıyı unutmamız da aynı şekilde mümkün
değildir.<br />
Unutmayacağız. Kazanın olduğu kömür madenlerini bir süre
önce Meclis gündemine taşıyan ana muhalefet partisinin önergesinin,
iktidar partisi milletvekillerinin oylarıyla reddedildiğini
unutmayacağız.<br />
Unutmayacağız. Ana muhalefet partisinin önergesiyle
ilgili, "bunlar gereksiz işlerle uğraşıyor" diyen iktidar partisi
milletvekilinin sözlerini unutmayacağız.<br />
Unutmayacağız.
Özelleştirme-taşeronlaşma yoluyla kömür madenlerini işleten Soma
Holding`in, ‘Türkiye Kömür İşletmeleri`nin kömürün tonunu 130-140 dolara
mal ettiğini, kendilerinin ise tonunu 24 dolara mal ettiğine` dair
açıklamalarını unutmayacağız.<br />
Çünkü kazanın gerçek nedeni
unutulmayacak bu sözlerde saklıdır. Kömür madenleri, maden ocaklarının
işletmesinin kiraya verilmesi yöntemiyle özelleştirilmiş, özelleştirmeyi
alan Soma Holding daha ucuz kömür çıkartmayı vaat etmiş ve anlaşılıyor
ki, temel işçi sağlığı ve güvenliğinin temel önlemlerini maliyet artıcı
unsur gibi gördüğü için yatırım yapmamış, teknolojisini geliştirmemiş,
işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili temel önlemleri almamış, yılda iki
kez yapılması gereken denetimler, adeta "adet yerini bulsun" diye
gerçekleştirilmiş, siyasi iktidar konunun Meclis`te görüşülmesini
engellemiştir.<br />
Türkiye gerçeği böyle özetlenebilir. Düpedüz bir katliamla karşı karşıyayız.<br />
Katliam
üstü örtülecek, yok sayılacak gibi değildir; fail bilinmektedir.
Ülkenin değerlerini haraç-mezat özelleştirenler, daha fazla kar elde
etmekten başka hiçbir beklentisi olmayan sermaye grubu, gerçekleri yok
sayan, gündeme gelmesini istemeyen siyasi iktidar, layıkıyla denetim
yapmayan kamu kurumu sorumludur.<br />
Acımız çok büyük ama acımızı daha da dayanılmaz kılacak olan, katliam sorumlularının yargı önüne çıkmamaları olacaktır.<br />
İnşaat
Mühendisleri Odası olarak; kazada yakınlarını kaybeden ailelere baş
sağlığı ve sabır diliyoruz. Olayın takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz.
Soma madenleri konusunun Meclis`te görüşülmesini engelleyenlerin ve
gerekli denetimi yapmayan ilgili Bakanlık yetkililerinin ve bir an önce
istifa etmesini bekliyoruz.<br />
<br />
<b>TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası</b><br />
<b>Yönetim Kurulu</b><br />
<div align="center">
<br />
<br />
<br />
<b>JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI</b></div>
<div align="center">
<b>ARTIK YETER... BU FACİA-KATLİAM SON OLACAK MI ?</b></div>
Bir avuç kömür, bir ömre bedel mi.<br />
Yine
yüreklerimizi yakan bir facia yaşadık. 13.05.2014 tarihi yine bir acı
gün olarak geçecek ülke tarihine. Manisa Soma da özelleştirme ile
işletilen bir kömür ocağında resmi kaynaklara göre Elektrik Trafosunda
meydana gelen patlama sonucunda, ancak uzmanların yaptığı açıklamalara
göre ise eski ocaklarda meydana gelen yanma sonucunda açığa çıkan Karbon
monoksit gazı nedeniyle, verilen bilgiye göre şu ana kadar 205 işçi
hayatını kaybetti, 80 işçi yaralı ve 200 civarında işçi hala göçük
altında mahsur durumda.<br />
Yine birileri çıkacak, üzüntüsünü ve
taziyelerini dile getirecek. Birileri ölümlerin kader olduğunu ve
"kolaylığı,güzelliği" üzerine laflar edecek. Yine birileri bu konuya çok
önem verdiğini gerekli önlemlerin en üst seviye de alınacağını
söyleyecek. Ölenlerin yakınlarına sus payı olarak 3-5 bin TL para
verilecek. Ve bunların hepsi bir sonra ki faciaya kadar unutulacak!!!<br />
Bu
kazalar bu facialar kader değildir. Bunların hepsi hükümetlerin
çıkardıkları ve çok değer verdikleri özelleştirme politikalarının ve
taşeronlaştırmanın sonucudur. Bunların hepsi kapitalist sistemin kar
hırsının sonucudur. Ölenler bir lokma ekmeğin peşinde ki emekçiler,
işçiler, yani yoksul halktır.<br />
AKP‘nin bel bağladığı, ekonominin
can simidi olarak gördüğü özelleştirmelerle artan güvencesizlik, taşeron
çalışmayla derinleştiriliyor. Taşeronlaştırma iş cinayetlerinin
katlanarak armasına neden oluyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliği yok
sayılarak, göstermelik yasalarla göz boyayarak güvencesiz çalışma
süreçleri devam ediyor. İş güvenliği ile ilgili çıkarılan yasa ve
yönetmelikler sorumluluğu iş verenden alıyor. Maden ocakları
denetlenmiyor ya da denetimler şirketlerin karını baz alarak
sonuçlandırılıyor.<br />
İktidar kapitalist sistemi ayakta tutmak için,
karlığı artırmak için bilimi ve tekniği tamamen yok sayıyor. Kamunun
elinde bulunan bütün maden işletmeleri ve yeni madenler sermayeye peşkeş
çekiliyor. Denetim mekanizmaları göstermelik yapılıyor. Denetim hiçbir
yaptırıma sahip olmadan gerçekleştiriliyor.<br />
Soma son dönemde üst
üste yaşanan kazalar nedeniyle dikkatleri üstüne çekmiş ve bazı partiler
tarafından meclis gündemine getirilmişti. Ancak AKP bu konu da
yapılması istenen denetim ve incelemeyi red ederek bu facianın/katliamın
birinci dereceden sorumlusu olmuştur.<br />
Artık yeter! Bu ölümler, bu facialar durdurulmalıdır. Rant uğruna insanların hayatları sönmesin.<br />
Bu
katliamların sorumlusu olan tüm yetkili ve ilgililer hakkında gerekli
yasal işlemler başlatılmalı ve sorumlular hesap vermelidir.<br />
Özelleştirme politikaları durdurulmalı ve taşeronlaşmaya son verilmelidir.<br />
Kamu denetimi yeniden aktif bir şekilde devreye sokulmalı ve yasal düzenlemeler oluşturulmalıdır.<br />
İşçi
sağlığı ve İş güvenliği yasaları göstermelik olmaktan çıkarılmalı ve iş
cinayetleri ve kazaları konusunda ağır yaptırımlar uygulanmalıdır.<br />
JFMO
olarak bu acının son olmasını temenni ediyoruz. Kaybettiğimiz canlara
rahmet, yakınlarına sabır diliyoruz.Mahsur kalan insanlarımızın bir an
önce sağ kurtarılmasını umuyoruz. Yaralılara acil şifalar diliyoruz.<br />
<br />
<b>TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI</b><br />
<b>XV. DÖNEM YÖNETİM KURULU</b><br />
<br />
<br />
<br />
<div align="center">
<b>JMO: SOMA‘DA YAŞANAN İŞ KAZASI DEĞİL CİNAYETTİR!</b></div>
<div align="center">
<br /></div>
<div id="yui_3_16_0_1_1400063926328_30372">
Soma`da
"Soma Holding"e ait kömür işletmesinde meydana gelen faciada yüzlerce
maden işçisinin öldüğünü, onlarca işçinin de yaralandığı haberini derin
bir üzüntüyle öğrendik.<br />
Yaşamlarını günlük 45 liralık açlık ücreti
uğruna her gün ölüme atan emekçilerin evlerine ateş düştü, eşleri,
çocukları ve yakınlarının ciğerleri bir kez daha kavruldu. Acılarını
paylaşıyor, başsağlığı diliyoruz...</div>
<br />
Ülkemizde emekçi
soykırımına dönüşen iş kazaları, egemen sınıflarca kaçınılmaz bir kader
olarak sunuluyor. Hatta Zonguldak`ta yaşandığı gibi, işçilerin "güzel
öldükleri" bile arsızca söylenebiliyor. Hemen belirtelim, yoksulluk ve
sömürü bir kader olmadığı gibi, "iş kazaları" da kader değildir,
tasarlanmış bir cinayettir. Bu "akıllı tasarım"ın temelinde sermayenin
kârını en çoklaştırma amacı yatmaktadır.<br />
<br />
Cinayetin sorumlusu;<br />
<br />
Gerekli
bilimsel-teknik önlemleri ve güvenlik tedbirlerini, kâr oranını düşüren
bir gider kalemi olarak gören, vahşi kapitalist kâr hırsıdır.<br />
<br />
İşçileri
açlıkla terbiye edip, sefalet ücretlerine mahkum ederken, işletmeyi,
üretim sürecini, alınması gereken önlemleri, denetlemeyen, uyarmayan,
kazaları araştırma komisyonu kurulmasını engelleyen siyasal iktidardır.<br />
<br />
İşçi sınıfını yaşarken iliklerine kadar sömüren, bu vahşeti "iş cinayeti" sınırlarına kadar zorlayan, mevcut siyasal sistemdir.<br />
<br />
"İş kazaları"nda ülkemizi dünyada 3, Avrupa`da 1. sıraya yükseltme onuruna(!) erişmiş siyasal iktidarlardır.<br />
<br />
Özelleştirme,
taşeronlaştırma ve sendikasızlaştırma yoluyla emekçileri işsizlik ve
yoksulluğa mahkum eden ekonomi politikalarıdır.<br />
<br />
Sendikacılığı,
sınıf sömürüsüne meşruiyet sağlamak olarak gören, patron yağdanlığı
sendikal anlayıştır. Karbon monoksit değil, üretim ve kârı yegane amaç,
insanı sadece araç olarak gören siyasal zulüm sistemi zehirledi
kardeşlerimizi, yerin derinliklerinde.<br />
<br />
Bakmayın ulusal yas
ilan edip, kaderci bir riyakârlıkla timsah gözyaşı dökmelerine. Sürekli
bizleri korkuttukları "cehennem azabını", bu dünyada kardeşlerimize
yaşatanlar bu zulmün sorumluluğundan kaçamayacaklardır.<br />
<br />
Bilimden,
emekten, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyadan yana olanlar, zehire
boğulan canlarımızın sınıf kardeşleri, bu emekçi katliamının hesabını
soracaktır.<br />
<br />
Yitirdiğimiz canların anısı unutulmayacak, insanca yaşanası bir dünya mücadelemizde yaşatılacaktır... <br />
<br />
<b>14.05.2014<br />TMMOB<br />JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI</b><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<b>KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI BASIN AÇIKLAMASI</b></div>
13
Mayıs 2014 Salı günü saat 15:40 da Manisa iline bağlı Soma ilçesinde
Soma Maden İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen maden ocağında henüz
tam olarak neden kaynaklandığı belli olmayan bir patlama nedeniyle
meydana geldiği belirtilen olayda 205 maden işçisi hayatını kaybetti.
Hayatını kaybedenlerin daha fazla olduğu ve sayının artacağı iddialar
arasında. Bu durum 1992 yılında meydana gelen Zonguldak`ın Kozlu ilçesi
Grizu patlamasında kaybettiğimiz 263 canı ve nicelerini bizlere tekrar
tekrar hatırlatmıştır. Geçen bunca yıla karşın ülkemizde İşçi sağlığı ve
İş güvenliği konularında hiçbir yol alınmadığını, denetimlerin ve
yaptırımların yetersiz olduğunu gözler önüne sermektedir.<br />
<div id="yui_3_16_0_1_1400063926328_30934">
Halen
devam eden kurtarma çalışmalarının yanı sıra meydana gelen patlama ve
sonrasındaki yangın ile ilgili araştırma çalışmaları devam etmektedir.
Kimya Mühendisleri Odası incelemelerde bulunmak üzere teknik ve hukuk
uzmanlarından oluşan bir ekibi bölgeye göndermiştir. Elimize ulaşan
bilgiler doğrultusunda kaza nedenlerini araştırmaya ve kamuoyu ile
paylaşmaya devam edeceğiz. </div>
<div id="yui_3_16_0_1_1400063926328_30936">
Madenler
patlayıcı ortamların oluştuğu çalışma alanları olması nedeniyle daha
özel iş güvenliği önlemlerinin alındığı işletmelerdir. Metan gazı
patlayıcı özellikte olduğundan çalışma ortamı içinde gaz konsantrasyonu
ölçüm aletleri ile sürekli kontrol altında olmalıdır. Çalışılan
malzemeler kıvılcım çıkarmaz (spark proof) el aletleri ve patlamadan
korumalı (ex-proof) ekipmanlardan oluşmalıdır. Patlamanın meydana
geldiği iddia edilen trafo ve benzer sistemlerin patlamadan korumalı
(ex-proof) özellikte seçilmesi gereklidir.</div>
<div id="yui_3_16_0_1_1400063926328_30938">
Kullanılan
malzemelerin özelliklerinden dolayı ortaya çıkan maliyet artışı
işverenleri düşük maliyetli ama standart dışı malzeme ve ekipman
kullanmaya yöneltmektedir. Facianın yaşandığı işletmede yetkililer
yaptığı açıklamalarda çıkarılan linyitin tonunun 130 dolardan 24 dolara
indirildiği belirtilmişlerdir. Yine aynı şekilde işletme sahibi, yurt
dışından almak yerine "kendilerinin ürettiği" trafoyu kullandıklarını
belirtmişlerdir. Uygun malzeme, yani patlamadan korumalı (ex-proof)
ekipman seçilmesi durumunda trafonun patlaması mümkün görünmemektedir. </div>
<div id="yui_3_16_0_1_1400063926328_30940">
TMMOB
bağlı odalarımızın uzmanlarının yaptıkları açıklamalara göre madende
eski ocak olarak tabir edilen mekânda, kömürün yanması ve geçici göçük
meydana gelmesinin ardından işçilerin bulunduğu alanda yoğun bir
karbonmonoksit birikmesi olduğu yönünde bilgiler elde edilmiştir. Hava
tahliye sisteminde aksaklıklar olduğu ve mekanik olarak yönlendirme
yapıldığı, otomasyon sisteminin yeterli olmadığı da edinilen bilgiler
arasındadır.</div>
Yine yapılan ilk incelemelerde; ocağın yaklaşık -700
derinliklerinde kömür yangını ve yangından kaynaklı kısmi göçük
oluştuğu, taze hava sağlayan fanların etkisiyle yangının duman etkisinin
yayıldığı, uzun süre sonra fanların çalışma yönlerinin ancak
değiştirilebildiği, bu arada çok sayıda işçinin yayılan duman ve
yangından etkilendiği (yanık ve zehirlenme) yangının kamuoyuna yansıyan
ilk açıklamalarda olduğu gibi elektrik kaynaklı olmadığı bilgileri
edinilmiştir.<br />
Yine, maden içerisinde zehirleyici ve patlayıcı
gazları algılayacak ve havalandırma ekipmanlarını yönetecek sistemlerin
yetersiz ve eski olduğu, kömürün içten içe yanmasıyla başladığı tahmin
edilen bir yangının ortaya çıkardığı karbonmonoksit, karbondioksit ve
metan gazlarının ölümcül etkisi nedeniyle şu ana kadar ifade edilen
rakamlarla 205 ölüm olayının gerçekleştiği, bu sayının içerideki
işçilerin kurtarılmasındaki zorluk göz önüne alındığında daha da
artabileceği öngörülmektedir. Keza aynı şekilde asansörlerin
çalışmamasının kurtarma faaliyetlerini güçleştirdiği bilinmektedir.
Asansörlerin de yangın olsa bile yedek bir güç kaynağı ile çalışabilir
durumda olması gerektiği halde bu şekilde bir donanıma sahip olmadığı da
edinilen bilgiler arasındadır.<br />
Bile bile katliama yol açan yanlış
seçim ve kusurlu teknik gerekçelerin temelinde maliyet gerekçesiyle iş
güvenliğine önem verilmemesi, özelleştirme, taşeron sistemi mantığı ve
onun dizginlenemeyen kar etme hırsı yatmaktadır. Son dönemde Soma`da
maden kazalarının artması sonucu meslek odalarının TBMM` e taşıdığı ve
muhalefet partilerinin 29.04.2014 tarihinde verdikleri Soma`da yaşanan
maden kazalarını inceleme talebi kabul edilmemiştir. Tüm bu yanlışlar
faciaya davetiye çıkarmıştır.<br />
Ölümlerin sorumlusu taşeronlaştırma
ve özelleştirme politikalarıdır. Kar hırsı ile sektörü büyütmek adına
uygulanan politikalar insanı bu sürecin en önemsiz halkasına
indirgemiştir. Benzer süreçleri inşaat, metal gibi sektörlerde de
görmekteyiz. Gerçek işlevi üretim ve kontrol olan mühendislik mesleğini
sorumlu müdürlük, yapı denetim sistemi gibi politikalarla diplomasını
kiralayan ama sürecin dışında bırakan bu anlayış devam ettiği sürece
yakında diğer sektörlerde de can ve mal kayıplarına yol açan adına kaza
denilen ama asla kaza olmayan felaketler görülecektir. Biz iktidarlara
sunduğumuz teknik gerekçelerin dikkate alınmadığını biliyoruz. O nedenle
çağrımız vicdanlaradır.<br />
Sözün bittiği bir yerdeyiz... Ölenlerin
acısını en derin bir şekilde yaşadığımızı kamuoyu ile paylaşmak
istiyoruz... Böylesine bir acıyı tarif etmenin imkansız olduğunu
belirtmek istiyoruz... Siyasi, mülki, idari ve teknik sorumluların hesap
vermesi gerektiği kanaatindeyiz.<br />
Meslek örgütü olarak, olayın teknik detaylarını elimize ulaşan bilgiler doğrultusunda kamuoyuna ulaştırmaya devam edeceğiz.<br />
Olayın takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz.<br />
<div id="yui_3_16_0_1_1400063926328_30969">
<b>TMMOB Kimya Mühendisleri Odası<br />Yönetim Kurulu</b></div>
<br />
<br />
<br />
<div align="center">
<br />
<b>MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI</b></div>
<div align="center">
<b>KAZA DEĞİL İŞ CİNAYETİ</b></div>
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Derhal İstifa Etmelidir<br />
Manisa`nın
Soma ilçesindeki bir kömür madeninde meydana gelen patlama sonucu en az
300 işçi yaşamını kaybetmiştir. TMMOB Makina Mühendisleri Odası olarak
yaşamını kaybeden ve yaralanan emekçi kardeşlerimizin yakınlarının ve
halkımızın acısını paylaşıyoruz.<br />
Türkiye ölümlü iş kazalarında
Avrupa`da birinci sırada yer almaktadır. İş kazalarından dolayı çalışan
her 100 bin işçiden İngiltere`de 0,6`sı, Norveç, İsveç, Finlandiya ve
İsviçre`de 1,5`i, Fransa ve Almanya`da 2`si, Belçika`da 2,5`i,
Avusturya ve Yunanistan`da 4`ü, Bulgaristan ve Güney Kıbrıs`ta 5`i,
Türkiye`de ise 17`si iş kazalarında yaşamını kaybetmektedir.<br />
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Soma`daki acı olaydan sonra yaptığı
açıklamada, iş kazasının meydana geldiği işyerinin "sürekli denetlenen
bir işyeri" olduğunu, son denetimlerde de işçi sağlığı ve güvenliği
yönünden hiçbir eksikliğin bulunmadığını belirtti. Ama hazin ki "hiçbir
eksiğin bulunmadığı" belirtilen işyerinde en az 300 kişi yaşamını
kaybetmiştir. BU AN, SÖZÜN BİTTİĞİ BİR AN`DIR.<br />
Türkiye`nin işçi
sağlığı ve güvenliği konusunda ne yaptığını Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı da özetledi ve sabaha karşı 04.30 sıralarında verdiği demeçte,
"Tabuttan başlamak üzere bir boşluk olmaması için çalışıyoruz" dedi.
Aynı bakan, 9 ay önce söz konusu ocağı ziyaret etmiş ve ocağı önlemler
konusunda "örnek bir ocak" olarak göstermişti. BU DA, SÖZÜN BİTTİĞİ
BENZER BİR AN`DIR.<br />
Her iş kazasından sonra söylediğimiz gibi, her
kaza için teknik bir neden söyleyebiliriz, bu neden grizu olabilir,
patlama olabilir, yangın olabilir, elektrik olabilir, yüksekten düşme,
karbon monoksit zehirlenmesi, anti-grizu tesisat kullanılmaması
olabilir. Ancak iş kazalarının/cinayetlerinin ortak nedeni, sermaye ve
devletin işçilerin canını önemsememesidir.<br />
İşçi sağlığı ve
güvenliği ile biraz ilgisi olan herkes bilir ki bütün kazalar
öngörülebilir. Her kaza, yönetim sistemi kurulması, mühendislik ve idari
önlemlerin alınması ile önlenebilir. Kaza meydana gelmesi olasılığı da
göz önünde bulundurularak zarar azaltıcı önlemler alınır. Olumsuz
durumlara yönelik acil durum planlaması kriz yönetimi sistemi kurulur.
Kriz yönetimi halkla ilişkileri de içeren bir yönetim fonksiyonu olarak
tasarlanır. Ancak sormak isteriz: En az 300 işçinin hayatını kaybettiği
bu olayda, yukarıda söylenenlerden hangisi uygulanmıştır?<br />
İşveren
önlem almaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yasak savar, mevzuatı
yazboz tahtasına çevirir, dün yaptığı yasal düzenlemeyi bugün yeniden
değiştirir, yeterli denetim yapmaz, seçim senesi diye cezalar
uygulanmazsa mevcut tablo karşımıza çıkar.<br />
Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı, özelleştirme, taşeronlaşma, rodövans (kiralama)
gibi yanlış uygulamalarla kamu madenciliğini küçültüp, kamu kurum ve
kuruluşlarında uzun yıllar sonucu elde edilmiş olan madencilik bilgi ve
deneyim birikimini dağıtır; yoğun birikim ve deneyime sahip olan kurum
ve kuruluşlar yerine üretimin, teknik ve altyapı olarak yetersiz,
deneyim ve uzmanlaşmanın olmadığı kişi ve şirketlere bırakılırsa,
elbette durumda kazalar da yoğunlaşır.<br />
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı açıkladı; "ihmal varsa sesiz kalmayız" dedi.<br />
Evet,
ihmal var, ihmalin adı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı`dır. Bu
bakanlık, işçilerin sağlığının korunması, güvenliğinin sağlanması
konusunda göz boyamaya yönelik davranmış, ölümleri seyretmiştir. Zira
son 10 yılda en az 12 bin işçi iş kazaları sonucu yaşamını kaybetmiştir.
En çok ölümle sonuçlanan, en az 300 işçinin yaşamını kaybettiği iş
kazasının meydana geldiği ülkenin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı hâlâ
koltuğunda oturabiliyorsa; ülkemizdeki işçi sağlığı ve iş güvenliğine
ilişkin tüm kararların alınmasında karar alıcı unsur olan İş Sağlığı
Güvenliği Genel Müdürü görevinin başında ise pes doğrusu!<br />
İhmalin
adı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı`dır; özelleştirme, taşeronlaşma,
rodövans (kiralama) gibi yanlış uygulamaları ortaya koyarak kazaların
artmasına neden olan Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanı koltuğunda
oturuyorsa pes doğrusu!<br />
İhmalin adı AKP iktidarı`dır. Somada iş
kazaları geliyorum derken, bu konuda araştırma yapılması, çözüm
yollarının araştırılması için verilen araştırma önergelerini bile
reddeden AKP iktidarı, iş kazalarının, ölümlerin, cinayetlerin
sorumlusudur.<br />
Evet, ihmal var ve biz sesiz kalmayacağız, AKP
iktidarından, AKP`nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından, Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanından hesap soracağız. Bu kaza değil cinayettir,
cinayetin hesabını soracağız. AKP iktidarı, her konuda olduğu gibi, işçi
sağlığı güvenliği konusunda da "ben bilirim, ben ne dersem o olur,
benden iyisini bilemezsiniz, beni eleştiremezsiniz" demekte, TMMOB gibi
bilgi ve deneyim birikimi sahibi bir örgütü, her türlü karar
mekanizmasından dışlamaktadır.<br />
Bu noktada önemle belirtmek isteriz:<br />
•
Kazanın meydana gelmesinde, işyerinin/işverenin sorumlu olduğu mutlak
bir gerçekliktir. Önlem almayan, ton başına üretim maliyetini azaltmakla
övünen işveren bu kaza/cinayetlerin sorumlusudur. Bunun yanında kazanın
meydana gelmesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı yani iktidar, uyguladığı politikalar ile
kazaya/cinayetlere ortaktır.<br />
• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı derhal istifa etmelidir.<br />
•
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, bilmelidir ki; TMMOB ve bağlı
odalar yüzbinlerce üyesi ile işçi sağlığı ve güvenliği konusundaki bilgi
birikimini paylaşmaya, politikaların belirlenmesine katkı sunmaya ve
eğitim verme konusundaki ısrarından vaz geçmeyecektir. Bakanlık inadı
bırakmalı, TMMOB`yi sürece katmalıdır.<br />
• Ulusal İş Sağlığı
Güvenliği Konseyindeki temsiliyet, kamu ağırlıklı olmaktan çıkartılmalı,
sendika, demokratik kitle örgütü, meslek örgütü ağırlıklı hale
getirilmeli, Konseyin aldığı kararların uygulanması zorunlu hale
getirilmelidir.<br />
• İş sağlığı Güvenliği Kurulunda temsiliyet işçi ağırlıklı hale getirilmelidir.<br />
• İşyeri denetimleri daha sık yapılmalı, denetimlerde, maden, inşaat, metal sektörlerine ağırlık verilmelidir.<br />
• Eksik bulunan işyerlerine verilmesi gereken cezalar kesinlikle ötelenmemeli, derhal uygulanmalıdır.<br />
Bizler
bu alandaki bilimsel-teknik mücadelemizi sürdürecek ve Ethem Sarısülük
cinayetine, Ali İsmail Korkmaz cinayetine, Mehmet Ayvalıtaş cinayetine,
Abdullah Cömert cinayetine, Berkin Elvan cinayetine, Mehmet İstif
cinayetine; Soma`da yaşanan iş cinayetine, son yıllarda artan toplu iş
cinayetlerine eklenen bu cinayetleri unutmayacak, sessiz kalmayacak ve
bugün bütün Türkiye`de alanlara çıkacağız.<br />
<br />
<b>TMMOB Makina Mühendisleri Odası<br />Yönetim Kurulu</b><br />
<br />
<br />
<div align="center">
<br />
<b>METALURJİ MÜHENDİSLERİ ODASI</b></div>
<div align="center">
<b>BU BİR KATLİAMDIR VE HEPİMİZ SUÇLUYUZ</b></div>
Bir kez daha yüzlerce maden işçisini toplumsal sorumsuzluğa kurban verdik.<br />
Suçlu belli;<br />
Devlet:
Özelleştirme politikalarıyla kamusal alanı rantçılara sorumsuzca ve
sorgusuzca devrettiği için suçlu. İş kazalarına, uyguladığı göstermelik
denetimlerle, gerekli önlemlerin alınmamasını görmezden geldiği ve
emekçiyi önemsemediği için suçlu. İnsanı, toplumu, emeği, doğayı
taşeronlara emanet ettiği için suçlu.<br />
Patronlar; Maliyeti 140$`lar
seviyesinden 23,8$`a çekerken bilerek riske ettiği canların kaybından
suçlular. Sadece ve sadece kar etmeyi kutsallaştırdıkları için suçlular.
İnsana, emeğe, topluma, doğaya saygı duymakları için suçlular. Günlüğü
47 TL brütle yerin altına indirdikleri emekçilerin yarattığı artı
değerle zenginliklerine zenginlik kattıkları için suçlular.<br />
Sendikalar;
Oynanan komedinin aktörleri haline geldikleri için suçlular. Emekçi
sınıfın çıkarlarını değil, sadece kendi koltuklarını düşündükleri için
suçlular.<br />
Muhalefet odakları / Bizler (TMMOB, muhalif partiler,
STK`lar, DKÖ`ler); Oynanan komediye karşı yeterince dirençli
durmadığımız için suçluyuz. Toplumsal denetim mekanizmalarını ısrarlı
bir şekilde çalıştırmadığımız için suçluyuz. Sürekli bölünüp
parçalandığımız, kolektif aklı oluşturamadığımız için suçluyuz.<br />
Toplum: Olanı biteni koyun gibi seyrettiği ve kadercilikle açıkladığı için suçlu.<br />
Büyümesiyle,
tarihçesiyle, müthiş denetim başarıları ile, doğru zamanda doğru
insanlarla kurduğu ilişkilerle tam bir düzen başarı hikayesiydi Soma
Holding düne kadar. Savunucuları da yaldızlı harflerle anlatıyor,
yazıyorlardı neo liberalizmin bu başarısını. Yine işbaşındadır
kalemşörleri. Koysunlar bahanelerini derslere, haberlere, bültenlere.
Sonunda da çok sayıda nokta olsun, biten her hayat için bir tane.
Ailelerden cenazelerini kaçırıyorlar, toplu cenaze töreni istemiyorlar.
Yine rakamlarla oynayacaklar, yine takdiri ilahi ile geçiştirmeye
çalışacaklar.<br />
Kömürün en yoğun kullanıcısı olan sektörümüz adına
kanlı değil temiz kömür istiyoruz. Çocuk işçilerin bile
çalıştırıldığının ortaya çıktığı bu katliam bizi de tetiklesin.
Sektörümüzdeki üreticilerin kullandıkları her girdinin etik ve güvenlik
kurallarına uygun üretilip üretilmediğini sorgulayacakları bir
manifestomuz olsun.<br />
Belki de bu topraklarda tarihin gördüğü en büyük maden kazası olacak olan bu olay, sessizliği bozmalı.<br />
Kimse
sessiz kalmamalı, toprağın altından bizi göreve çağırıyorlar. Yaşam
adına, insanlık adına herkes insanoğlunun en kutsal eylemi olan yaşam
hakkı için isyanda yer almalı.<br />
<br />
<b>TMMOB</b><br />
<b>METALURJİ MÜHENDİSLERİ ODASI</b><br />
<b>YÖNETİM KURULU</b><br />
<b> </b><br />
<b> </b><br />
<b> </b><br />
<br />
<div style="text-align: left;">
<b>MİMARLAR ODASI: SOMA‘DA CANLARIMIZI KAYBETMENİN DERİN ÜZÜNTÜSÜ İÇERİSİNDEYİZ!</b></div>
Manisa‘nın
Soma ilçesinde özel bir şirkete ait kömür ocağında 13 Mayıs 2014
tarihinde meydana gelen kazada, şimdiye kadar 200‘ü aşkın maden işçisi
hayatını kaybetmiş, 100‘ü aşkın işçi çeşitli derecelerde yaralanmış,
yüzlerce işçiden ise henüz haber alınamamıştır.<br />
Yaşadığımız bu
büyük acı nedeniyle kaybettiğimiz yurttaşlarımızı saygı ile anıyor,
ailelerine ve toplumumuza başsağlığı, maden ocağında mahsur kalan
emekçilerin bir an önce kurtarılmalarını ve yaralıların sağlığına
kavuşmalarını diliyoruz.<br />
Bu kaza ile 2013 yılı Ekim ayında
verilen, ancak TBMM gündemine 2014 yılının Nisan ayı sonunda gelebilen,
Soma‘daki maden ocaklarında meydana gelen kazalarla ilgili araştırma
önergesinin AKP milletvekillerinin oyu ile reddedildiği bilinmektedir.
İktidarın emek ve can güvenliği karşısındaki tavrı, işçi sağlığı ve iş
güvenliği konusundaki çözüm önerilerini ve katkıları reddetmesi,
sorumlular ve çalışma koşulları hakkında bir araştırmaya dahi tahammül
edememesi ile bir kez daha anlaşılmıştır.<br />
Hükümetin kamu
denetimini, işçi sağlığı ve iş güvenliğini yok sayan anlayışı;
sermayenin azami kâr hırsı, özelleştirme, sendikasızlaştırma,
taşeronlaştırma ve çalışanlar aleyhine oluşturulan politikalar;
güvenlikle ilgili yapılması gereken harcamaların gereksiz masraf olarak
görülmesi; ülkemizde bugüne kadar pek çok çalışanın hayatına mal olmuş
ve olmaya devam etmektedir. Oysa tüm dünyada olduğu gibi özellikle emeğe
dayalı çalışmanın ve iş gücünün yoğun olduğu ülkemizde işçi sağlığı ve
iş güvenliği, üzerinde durulması gereken öncelikli bir konudur.<br />
4857
sayılı İş Kanunu, 5763, 5920, 5921, 6111 sayılı Torba Yasalarda yapılan
değişiklikler ve ilgili KHK hükümleri, iktidarın ekonomik büyümeye
odaklanan politikalarıyla biçimlenmiştir. İş güvenliği ve işçi sağlığı
ile ilgili mevzuattaki yetersizlikler ve gerekli denetimlerin
yapılmaması nedeniyle karşılaşılan iş kazaları, kamu vicdanını son
derece rahatsız eden önemli bir toplumsal sorun haline gelmiştir. İş
yerlerinin denetimi ve gözetimi devletin asli görevlerindendir. Sosyal
Güvenlik ve Çalışma Bakanlığı bu Anayasal görevini 2004 yılından bu yana
özel sektöre devretmek için elinden geleni yapmakta, Hükümet açılan
davalarda verilen kararları etkisiz kılmak için sürekli yasa ve
yönetmelik değişikliği yapmaktadır.<br />
AKP iktidarının gündeminde
bulunan çalışma alanındaki sorunları daha da büyütebilecek, emekçilerin
yaşamını piyasa inisiyatifine terk eden, iş cinayetlerini artıran
nitelikte "Taşeron ve İstihdam Yasası" mutlaka geri çekilmelidir.
Çalışma yaşamı, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili tüm yasa/mevzuat
düzenlemeleri, bu alanla ilgili emek ve meslek örgütlerinin önerileri
dikkate alınarak yapılmalıdır.<br />
Soma‘da iş cinayetine kurban edilen
emekçileri bir kez daha saygı ile anıyor, kurtarma ve yaraların
sarılmasını, sorumlular hakkında soruşturmaların biran önce
tamamlanmasını bekliyoruz.<br />
Değerli kamuoyumuza saygı ile duyurulur.<br />
<b>TMMOB Mimarlar Odası</b><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<div align="center">
<b>PEYZAJ MİMARLARI ODASI</b></div>
<div align="center">
<b>YÜREĞİMİZE ATEŞ DÜŞTÜ...</b></div>
<div align="center">
<b>MADEN EMEKÇİLERİMİZ İÇİN YASTAYIZ </b></div>
<div align="center">
<b>İŞ GÜVENLİĞİ SÖZDE KALMASIN GERÇEK OLSUN</b></div>
<br />
Manisa‘nın
Soma İlçesi Eynez mevkiinde ruhsat hukuku Türkiye Kömür İşletmelerine
ait olan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen kömür
ocağında 13 Mayıs 2014 Salı günü saat 15.00 civarında meydana gelen
göçüğün ardından çıkan yangın sonucu açığa çıkan karbon monoksit
gazıyla zehirlenen, aralarında maden mühendisi meslektaşlarımızın da
bulunduğu yüzlerce maden emekçisi yaşamını yitirmiştir. Net sayısı belli
olmamakla birlikte 200`ün üzerinde can kaybı, yaralı ve ağır yaralı
bulunmakta, çok sayıda maden işçisinin ocakta mahsur kaldığı
bilinmektedir. Arama kurtarma ekipleri halen çalışmalarına devam
etmektedir.<br />
Bu kazalar aslında kader değil...<br />
Daha önce de
aynı kömür madeninde benzer iş kazaları yaşanmış ve nice yaşamlar
yitirilmişti. Kömür ocağını işleten taşeron firmaya ait diğer ocaklarda
da çok sayıda ölümlü kaza olmuşu.<br />
Yoğun birikim ve deneyime sahip
olan kurum ve kuruluşları yerine, üretimin, teknik ve alt yapı olarak
yetersiz, deneyim ve uzmanlaşmanın olmadığı kişi ve şirketlere
bırakılması, kamusal denetimin de yeterli ve etkin bir biçimde
yapılamaması, iş cinayetlerinin ve ölümlerin misli olarak artmasına
neden olmuştur.<br />
Maden ocaklarında gerekli önlemler alınmadığı,
özelleştirme ve taşeronlaşma politikaları ve uygulamaları , güvencesiz
işçi ve güvenliksiz işyeri koşulları devam ettiği sürece bu yaşananlar
tarihte kaza değil katliam olarak yerini alacaktır.<br />
Kaybedilen
maden emekçilerimiz arasında şu anki tesbitlere göre 5 maden
mühendisimiz de bulunmaktadır. Yaralanan maden emekçilerinin ailelerine
geçmiş olsun diyor, bu faciada yaşamını yitiren tüm maden emekçilerini
saygıyla anıyor, ailelerine ve TMMOB Maden Mühendisleri odamıza
başsağlığı diliyoruz.<br />
<b>TMMOB Peyzaj Mimarları Odası</b><br />
<b>11. Dönem Yönetim Kurulu </b><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<div align="center">
<b>ŞEHİR PLANCILARI ODASI</b></div>
<div align="center">
<b>HALKIMIZIN BAŞI SAĞOLSUN</b></div>
<br />
Türkiye
bugün kara bir güne uyandı. Manisa Soma`da meydana gelen kahredici
olayda can kayıplarının sayısı giderek artıyor. Emeğin ve yaşamın en
yüce değer olduğunu unutan Türkiye bir kez daha özelleştirmenin,
taşeronlaşmanın, denetimsizliğin, tedbirsizliğin ve izlenen enerji
politikalarının faturasını masum canları ile ödemeye devam ediyor.<br />
Maden
ve enerji alanında yürütülen özelleştirme, serbestleştirme politikaları
ile maliyetleri düşürürken iş güvenliğini hiçe sayan, işçi ölümlerinde
ülkemizi dünyanın ön sırasına taşıyan bu anlayışı tarihin hiçbir zaman
affetmeyeceğine ve halkımızın kayıplarını unutmayacağına inanıyoruz.<br />
Bu katliam gibi olayda hayatını kaybeden maden emekçilerinin yakınlarına başsağlığı diliyoruz.<br />
15
Mayıs 2014 Perşembe günü saat 09:00`da tüm Türkiye`de tüm işyerlerinde 3
dakikalık saygı duruşu yapılarak iş bırakacak ve illerde Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Müdürlükleri önüne yürünecektir.<br />
<br />
<b>TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu</b><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<div align="center">
<b>ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI</b></div>
<div align="center">
<b> KAZA DEĞİL, CİNAYET!</b></div>
<div align="center">
<b>SORUMLULAR MUTLAKA HESAP VERMELİ!</b></div>
<br />
14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü`nü "Buruk" kutlarken, Soma`dan gelen acı haber yüreğimizi dağladı.<br />
Uzun
yıllar boyunca elde edilmiş olan madencilik bilgi ve deneyimine sahip
kamu madenciliği, maliyet artırıcı bir unsur olarak görülerek, bu
alanlara yatırım yapmaktan kaçınılmış ya da bu alanlar neoliberal
politikaların sonucu olarak özelleştirme ve taşeronlaşma uygulamalarına
açılmıştır. Kâr hırsının aşırı; deneyim, uzmanlaşma ve teknik alt
yapının yetersiz ve kamusal denetimin etkisiz olduğu bu uygulamalar
sonucu işçi sağlığı ve iş güvenliği tamamen bir maliyet unsuru olarak
görülerek, "geliyorum denen kaza" görmezden gelinmiş, maden işçileri
daha fazla kâr hırsı ile en acımasız koşullarda çalışmak zorunda
bırakılmıştır.<br />
Meydana gelen facia, "GELİYORUM DİYEN KAZA DEĞİL,
İŞLENEN BİR CİNAYET"tir. Meydanları en özel günlerinde işçilere yasak
etmek için var güçleri ile meydan okuyanlar, dehlizlerde ölüme terk
ettikleri işçiler için timsah gözyaşları dökerek sorumluluktan
kurtulamazlar. Bu cinayetin işlenmesine göz yumup seyirci kalanlar ile
"katili" cesaretlendirenler suç ortaklarıdır ve mutlak suretle ucu
nereye varırsa varsın hesap vermelidir.<br />
Elim faciada yaşamını
yitiren tüm maden emekçilerini saygıyla anıyor; yakınlarına, ailelerine
ve tüm halkımıza sabır ve başsağlığı diliyoruz.<br />
Ziraat Mühendisleri Odası her zaman için maden emekçilerinin yanındadır.<br />
Saygılarımızla<br />
<br />
<b>TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası</b><br />
<b>Yönetim Kurulu </b><br />
<br />
<span style="color: #4c1130;"><a href="http://tmmob.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=9817&tipi=9">http://tmmob.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=9817&tipi=9</a></span></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-389978283538252558.post-36482478115884649922014-04-25T22:51:00.000+03:002014-04-25T23:51:52.808+03:00TED talks (TED konuşmaları)<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
TED (<b>Technology Entertainment Design) </b>İlk olarak1984 yılında düzenlenen etkinlikle ortaya çıkmış ve 1990 yılından itibaren heryıl Kaliforniya'da düzenlenmeye devam etmiştir. TED "yaymaya değer fikirler " misyonuyla dünyanın her yerinden alanlarında çığır açmış kişilerin kısa konuşmalarıyla fikirlerini paylaşmasını sağlayan kar amacı gütmeyen bir kurumdur.<br />
TED konuşmaları oldukça geniş bir yelpazeye sahipler ve yeni bir bakış açısı için bu konuşmaları izlemenizi öneririm.<br />
İlgilenenler için linki ;) <br />
<a href="http://www.ted.com/">http://www.ted.com/</a><br />
<b><br /></b></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-389978283538252558.post-36813484825432731102014-03-20T18:35:00.001+02:002014-05-23T00:22:03.873+03:00Aspen Plus<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<span style="color: #351c75;"><span style="background-color: #eeeeee;"><b>Aspen Plus’ı Hiç Duymadım Demeyin</b></span></span>
<br />
<table class="contentpaneopen">
<tbody>
<tr>
<td valign="top"><div style="text-align: justify;">
Bir çoğumuz daha üniversitedeyken Aspen
Plus hakkında bir şeyler duymuşuzdur. Duymadıysanız da bu yazıyı
okuduktan sonra duymuş olacaksınız. Aspen Plus en basit tanımıyla bir
proses simülasyon programı. İlk olarak 1981 yılında Massachusetts
Teknoloji Enstitüsü (MIT) ve Birleşik Devletler Enerji Bakanlığı (DOE)
tarafından ortaklaşa oluşturulan araştırma projesiyle ortaya çıktı ve bu
ortak projeyle kurulan AspenTech firması tarafından geliştirildi. Aspen
adı “<i>Advanced System for Process ENgineering</i> (ASPEN)”
kelimelerinin ilk harflerinden gelmektedir. Aspen Plus aslında “Aspen
Engineering Suit” adı altında bir çok mühendislik uygulamasının bir
araya getirildiği ortamda ki uygulamalardan sadece biri.</div>
Aspen Plus ile kararlı hal (steady state) koşulu için kimya
mühendisliği ve kimyasal proses simülasyonu konusunda yapabilecekleriniz
neredeyse sınırsız. Yapabileceklerinizi sadece bir kaçı şöyle:<br />
- Her türlü kimyasal proses ekipmanı (eşanjör – heat
exchanger –, damıtma –distilation –, kimyasal reaktör vb.) için madde
ve enerji denkliği<br />
- Kimyasal herhangi bir saf madde veya karışım için termodinamik hesaplama<br />
- Kimyasal bir prosesi tam akış diyagramını oluşturarak madde ve enerji denkliği hesaplamak<br />
- Kimyasal prosesin verimliliğini artırmaya yönelik hesaplama<br />
- Herhangi bir ekipmanın veya tüm prosesin yatırım ve işletme maliyetini kabaca hesaplamak<br />
- Hesaplama ve simülasyon sonuçlarını tablo ve grafik
seklinde alabilme ve diğer uygulamalarla (örneğin MS Excel gibi)
paylaşabilme.<br />
Listeyi daha uzatmak mümkün ama bu yazıyla hepsini anlatmak mümkün
olmadığı için geri kalan özellikleri keşfetmeyi size bırakıyorum. Bunun
için en başta <a href="http://www.aspentech.com/">www.Aspentech.com</a>
sitesinde olmak üzere internette bir çok kaynak bulabilirsiniz.
Aspentech’in kendi sitesi özellikle her türlü desteği ve bir çok konuda
eğitimi sağlıyor. İşin iyi tarafı ise bütün bu içeriğe ulaşmak için
sadece Aspentech’in destek sayfasına ücretsiz üye olmanız yeterli.<br />
Bütün bu faydalarının yanı sıra Aspen Plus’a ulaşmak maalesef hiç
ucuz değil. Özellikle programı alıp bilgisayarıma kurayım, lazım oldukça
kullanırım diye düşünüyorsanız ve bunu yasal kullanım haklarına sahip
olarak yapmak istiyorsanız bunun tek yolu üniversite veya çalıştığınız
kurum aracılığı ile olabilir.
<br />
Aspen Plus ile ilgili sorularınızı siteye üye girişi yaptıktan sonra Forum bölümünde aşağıdaki linli kullanarak sorabilirsiniz.<br />
<a href="http://www.kimyamuhendisi.com/forum/yeni-konu/31-aspen.html" target="_self">http://www.kimyamuhendisi.com/forum/yeni-konu/31-aspen.html</a><br />
<a href="http://www.kimyamuhendisi.com/profilim/userprofile/iSenol.html" target="_self"> Dr. İlke Şenol</a><br />
09.Aralık.2012<br />
<br />
KimyaMuhendisi.com'dan bir makale, bence kimya mühendisi öğrencilerinin takip etmesi gereken bir site. Makalenin tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.<br />
<a href="http://www.kimyamuhendisi.com/makaleler/1051-aspen-plusi-hic-duymadim-demeyin.html">http://www.kimyamuhendisi.com/makaleler/1051-aspen-plusi-hic-duymadim-demeyin.html</a> </td></tr>
</tbody></table>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-389978283538252558.post-84560534141892359702014-03-10T16:55:00.005+02:002014-03-10T17:03:22.218+02:00LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ (MÜHENDİSLERE YÖNELİK)<br />
<table border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" style="width: 730px;"><tbody>
<tr height="20"><td valign="top" width="219"><div class="label">
Eğitimin Verileceği Tarih :</div>
</td>
<td width="506"><div class="sup">
27.03.2014 - 29.03.2014</div>
</td>
</tr>
<tr height="20">
<td valign="top"><div class="label">
Eğitimin Verileceği Yer / İletişim :</div>
</td>
<td><span style="color: #222222; font-family: ‘‘‘‘Times New Roman‘‘‘‘, serif; font-size: small; line-height: 18.399999618530273px;">İSTANBUL</span></td>
</tr>
<tr height="20">
<td valign="top"><div class="label">
Katılımcı Sayısı :</div>
</td>
<td><div class="sup">
25</div>
</td>
</tr>
<tr height="20">
<td valign="top"><div class="label">
Eğitim Malzemeleri :</div>
</td>
<td><div class="sup">
Eğitim notları, yazı tahtası, projeksiyon</div>
</td>
</tr>
<tr height="20">
<td valign="top"><div class="label">
<br />
<br />
Eğitimin İçeriği :</div>
</td>
<td><ul>
</ul>
<br />
<ul>
<li><span style="color: #222222; font-family: ‘‘‘‘‘‘‘‘Times New Roman‘‘‘‘‘‘‘‘, serif; font-size: 12pt; text-align: justify;">KMO Ana Yönetmelik ve Yönetmelikleri, Mühendislik Etiği, Sorumlu Müdürün Hak, Yetki ve Yükümlülükleri</span></li>
<li><span style="color: #222222; font-family: ‘‘‘‘‘‘‘‘Times New Roman‘‘‘‘‘‘‘‘, serif; font-size: 12pt;">LPG Piyasası Hukuki Düzenlemeleri</span></li>
<li><span style="color: #222222; font-family: ‘‘‘‘‘‘‘‘Times New Roman‘‘‘‘‘‘‘‘, serif; font-size: 12pt;">İlgili Standartlar</span></li>
<li><span style="color: #222222; font-family: ‘‘‘‘‘‘‘‘Times New Roman‘‘‘‘‘‘‘‘, serif; font-size: 12pt;">İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı</span></li>
<li><span style="color: #222222; font-family: ‘‘‘‘‘‘‘‘Times New Roman‘‘‘‘‘‘‘‘, serif; font-size: 12pt;">LPG depolama, dolum tesislerini, otogaz istasyonlarını, LPG tesisatını ve konut uygulamalarını,</span></li>
<li><span style="color: #222222; font-family: ‘‘‘‘‘‘‘‘Times New Roman‘‘‘‘‘‘‘‘, serif; font-size: 12pt;">LPG‘ nin Tanımı, Teknik Özellikleri ve Kullanım Alanları</span></li>
<li><span style="color: #222222; font-family: ‘‘‘‘‘‘‘‘Times New Roman‘‘‘‘‘‘‘‘, serif; font-size: 12pt;">LPG Otogaz İstasyonları Ekipmanları</span></li>
<li><span style="color: #222222; font-family: ‘‘‘‘‘‘‘‘Times New Roman‘‘‘‘‘‘‘‘, serif; font-size: 12pt;">LPG Doldurma, Boşaltma Kuralları</span></li>
<li><span style="color: #222222; font-family: ‘‘‘‘‘‘‘‘Times New Roman‘‘‘‘‘‘‘‘, serif; font-size: 12pt;">Periyodik Kontrol ve Bakımları</span></li>
<li><span style="color: #222222; font-family: ‘‘‘‘‘‘‘‘Times New Roman‘‘‘‘‘‘‘‘, serif; font-size: 12pt;">Yangın Güvenliği</span></li>
<li><span style="color: #222222; font-family: ‘‘‘‘‘‘‘‘Times New Roman‘‘‘‘‘‘‘‘, serif; font-size: 12pt;">İlk Yardım Temel Bilgileri</span></li>
</ul>
</td>
</tr>
<tr height="20">
<td valign="top"><br /></td>
<td><br /></td>
</tr>
<tr height="20">
<td valign="top"><br /></td>
<td><br /></td>
</tr>
<tr height="20">
<td valign="top"><br /></td>
<td><br /></td>
</tr>
<tr height="20">
<td valign="top"><div class="label">
Seminer Ücreti :</div>
</td>
<td><div class="sup">
225 TL</div>
</td>
</tr>
<tr height="20">
<td valign="top"><div class="label">
Belge Ücreti :</div>
</td>
<td><div class="sup">
25 TL</div>
</td>
</tr>
<tr height="20">
<td valign="top"><div class="label">
Açıklama :</div>
</td>
<td><br /></td>
</tr>
<tr height="20">
<td valign="top"><div class="label">
Eğitim Tel/Faks :</div>
</td>
<td><div class="sup">
Tel: 0216 449 37 10-11-12 Faks: 0216 449 37 13</div>
</td></tr>
</tbody></table>
<table border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" style="width: 730px;"></table>
<br />
<table border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" style="width: 730px;"><tbody>
<tr height="20"><td valign="top" width="219"><br /></td>
<td width="506"><a href="http://www.kmo.org.tr/kimsem/egitim_detay.php?egitimkod=146">http://www.kmo.org.tr/kimsem/egitim_detay.php?egitimkod=146</a></td>
</tr>
<tr height="20">
<td valign="top"><br /></td>
<td><br /></td>
</tr>
<tr height="20">
<td valign="top"><br /></td>
<td><br /></td>
</tr>
<tr height="20">
<td valign="top"><br /></td>
<td><br /></td>
</tr>
<tr height="20">
<td valign="top"><br /></td>
<td><br /></td></tr>
</tbody></table>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-389978283538252558.post-78215304640673467892014-03-10T16:44:00.000+02:002014-03-10T17:02:55.262+02:00LPG VE DOĞALGAZ KULLANILAN MEKANLARDA ALT VE ÜST HAVALANDIRMA MENFEZLERİ ZORUNLU OLMALIDIR!<br />
<div style="text-align: center;">
<img alt="Güncellenme Zamanı: 27.02.2014 17:11:07" border="0" src="http://www.kmo.org.tr/resimler/bizden/1112_17_11_07.jpg" height="300" hspace="1" vspace="1" width="400" /></div>
<table style="width: 80%px;"><tbody>
<tr><td valign="top"><br /></td><td valign="top"><br /></td>
<td><div class="spot">
<span style="color: blue;">Doğalgaz ve LPG tüp patlamalarının ana nedeni
kapalı ortamlarda havalandırmanın yetersiz oluşudur. Alt ve üst
havalandırma menfezleri, patlamanın oluşmasını engelleyerek hayat
kurtaracaktır.</span></div>
<div class="spot">
<br /></div>
<div class="spot">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: x-small;">Hafta
içersinde İstanbul`da Kazancı Yokuşunda meydana gelen patlama bizlere
tekrar LPG (Sıvılaştırılmış Petrol Gazı) ve doğal gaz kullanımı ile
ilgili hayati önem taşıyan bilgileri hatırlatmamız gerektiğini gösterdi.
Hafta başında yaşanan patlama ve yangının nedeni tam olarak
bilinmemekle birlikte nedenin LPG tüpünden kaynaklandığı
düşünülmektedir.</span></div>
<div style="text-align: justify;">
Tüp gaz (LPG)
havadan ağır olduğundan bu tür gazların birikimi döşeme üzerinde
olmaktadır. Doğalgaz ise havadan hafif olduğundan tavan döşemesi altında
kalan boşlukta birikmektedir. Havadan ağır gazların tabanda hafif
gazların ise tavanda birikmesi gerçeği LPG yakıtlı ocak ve cihazların
bulunduğu mahaller için alt ve üst havalandırma menfezlerini zorunlu
kılmaktadır. Bu iki menfez patlayıcı gazın yoğunluğunu azaltacağından
patlamanın oluşmasını engelleyecektir. Basında bu tür patlamaların
nedeni olarak "gaz sıkışması" gibi bir kavram kullanılmakta ancak
yangına ve patlamaya neden olan gazın sıkışması değil bir ateşleme
kaynağı (açık alev, statik elektrik vb) ile ortamdaki gazın ani
yanmasıdır.</div>
<div style="text-align: justify;">
Doğal gaz dönüşümlerinde
kombiler gelişen teknolojik şartlara uygun hermetik baca sistemi, üst
havalandırma menfezleri ve herhangi bir gaz kaçağı algıladığında gaz
akışını durduran algılama sistemleriyle güvenli hale getirilmeye
başlanmıştır. LPG tüp kullanılan konutlarda da gaz kaçağını algılayan
dedektör sistemleri bulundurulmalıdır. Dedantörlerin ve bağlantı
hortumlarının kontrolleri tüp sağlayan firmalar tarafından yapılmalı;
eskimiş, sertleşmiş, yıpranmış dedantör ve son kullanım tarihi geçmiş
hortumlar kesinlikle kullanılmamalıdır. Tüp ile ocak arasındaki bağlantı
hortumunun uzunluğu en fazla 150 cm olmalı, daha uzun bağlantı
gerektiğinde bakır boru kullanılmalıdır. Bu önlemlere ek olarak, alt
havalandırma menfezleri kaçak gazın kapalı ortamdan tahliyesini
sağlayarak hayat kurtaracak, patlamanın oluşmasını engelleyecektir.</div>
<div style="text-align: justify;">
Doğal
gaz tesisatı bulunan konutlarda üst havalandırma menfezi zorunlu
tutulmuşken LPG kullanılan birçok konutta da alt havalandırma menfezi
bulundurulması zorunlu hale getirilmelidir.</div>
<div style="text-align: justify;">
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<b>TMMOB Kimya Mühendisleri Odası</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Yönetim Kurulu</b></div>
</td>
</tr>
</tbody></table>
<br />
<a href="http://www.kmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=1410&tipi=3&sube=0">http://www.kmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=1410&tipi=3&sube=0</a>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-389978283538252558.post-80508379164623718602013-04-01T02:05:00.000+03:002013-04-01T16:36:41.064+03:00 1.ULUSAL LABORATUVAR AKREDİTASYONU VE GÜVENLİĞİ SEMPOZYUMU VE SERGİSİ (16 - 18 Mayıs 2013)<br />
<h4 style="text-align: center;">
<span style="font-size: small;"><i><b>SEMPOZYUM KONULARI</b></i></span></h4>
<div style="margin-left: 72pt; text-align: left;">
· Laboratuvarda Kullanılan Kalite Yönetim Sistemleri</div>
<div style="margin-left: 72pt; text-align: left;">
· TS EN ISO/IEC 17025 4. Madde (Yönetim Şartları)</div>
<div style="margin-left: 72pt; text-align: left;">
· TS EN ISO/IEC 17025 5. Madde (Teknik Şartlar)</div>
<div style="margin-left: 72pt; text-align: left;">
· Laboratuvarda Kullanılan Temel İstatistiksel Teknikler</div>
<div style="margin-left: 72pt; text-align: left;">
· Metotların Geçerli Kılınması (Validasyon) Ve Teyidi</div>
<div style="margin-left: 72pt; text-align: left;">
· Ölçüm Belirsizliği</div>
<div style="margin-left: 72pt; text-align: left;">
· Laboratuvarlarda İç–Dış Kalite Kontrol Faaliyetleri</div>
<div style="margin-left: 72pt; text-align: left;">
· Kalibrasyon Ve Ara Doğrulama</div>
<div style="margin-left: 72pt; text-align: left;">
· Laboratuvar Güvenliği</div>
<a href="http://ulag2013.org/">http://ulag2013.org/</a>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-389978283538252558.post-71970812221043463092013-04-01T01:50:00.001+03:002013-04-01T16:36:55.062+03:00OHSAS 18001 İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ YÖNETİM SİSTEMİ STANDARDI İÇ TETKİK EĞİTİMİ <br /><a href="http://www.mmoistanbul2.org/egitim/site_2011/_html/seminer_ohsas18001ictetkik.html">http://www.mmoistanbul2.org/egitim/site_2011/_html/seminer_ohsas18001ictetkik.html</a><br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-389978283538252558.post-66952779020492079262013-04-01T01:47:00.004+03:002013-04-01T16:37:16.187+03:00ANSYS WORKBENCH KURSU 13 NİSAN 2013 CUMARTESİ GÜNÜ BAŞLIYOR<br /><a href="http://www.mmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=33729&tipi=2&sube=10#.UVi8yTdPIeg">http://www.mmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=33729&tipi=2&sube=10#.UVi8yTdPIeg</a>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-389978283538252558.post-29679226985766772922013-02-22T20:38:00.000+02:002013-02-23T12:35:46.521+02:00KMO Öğrenci - İlaç Günleri<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://fbcdn-sphotos-d-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/13957_4991206869663_1706189806_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://fbcdn-sphotos-d-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/13957_4991206869663_1706189806_n.jpg" width="226" /></a></div>
<br />
<span itemprop="description"><span class="fsl"> <a href="https://www.facebook.com/events/552919904732973/">https://www.facebook.com/events/552919904732973/</a></span></span><br />
<span itemprop="description"><span class="fsl">KMO Öğrenci Komisyonunun geleneksel olarak düzenlediği öğrenci günlerinde bu senenin konusu ilaç olarak seçilmiş. Bence katılınılması gereken bir etkinlik.</span></span>Unknownnoreply@blogger.com0